Kadınlarımıza seçme seçilme hakkı

Ulusal Kurtuluş Savaşımızın kahramanı Mustafa Kemal Atatürk “kadın ve erkek her daim eşit olmalı” demişti
Atatürk, kadın ve erkeğin eşit olduğunu devrim yaparak gösterdi 1934’de kadına seçme ve seçilme hakkını sundu.
Bu hakla dünyaya örnek olduk.
Bugün ise haklarını bir paket makarnaya satanlar nedeniyle kadınlarımız mağdur duruma düştü...
Oysa Atamız; “Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürüklenmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.” Sözleriyle kadınlarımızı hak ettikleri makama oturtmuştu.
Bakın Atamız kadın ile erkeğin eşitliği hakkında ne güzel söylemişti: “Bir toplum, cinslerden yalnız birinin yüzyılımızın gerektirdiklerini elde etmesiyle yetinirse, o toplum yarı yarıya zayıflamış olur. Bizim toplumumuzun uğradığı başarısızlıkların sebebi, kadınlarımıza karşı ihmal ve kusurdur.”
Aradan yıllar geçti. Kadınlarımız safha safha mağdur duruma düştü. Tayyip, fıtratları farklı olan kadın ile erkeğin eşit tutulamayacağını söyledi. 
“Türkiye yeniden Atatürk kadınlarının omuzlarında yükselecek” diyen Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, Türkiye'de belediye seçimlerinde kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanınma tarihi olan 3 Nisan 1930'un 91. yıldönümünde bir mesaj yayımladı. Mesajında kadınların elde ettikleri haklardan bir geriye gidişin asla kabul edilmeyeceğinin altını çizen Başkan Çerçioğlu, "Mücadelemiz herkesin eşit bireyler olmasına kadar, kadınla erkeğin eşit haklara sahip olacağı güne kadar sürecek" dedi.
Başkan Çerçioğlu mesajında şunları kaydetti:
“1930 yılının 3 Nisan'ı biz kadınlar için Türkiye'de bir milattır. Bugüne kadar seçilen benim gibi onlarca kadın belediye başkanı ve seçimle görev başına gelen her kadın, bu tarihin ne kadar kıymetli olduğunu iyi bilmektedir.
Biz kadınlar, Atatürk Cumhuriyetinin en büyük kazanımlarından olan kadınların seçme ve seçilme haklarını almalarının büyük bir devrim olduğunu bilincindeyiz. Bu eşitlik ilkesini ruhlarının en derininde hisseden biz kadınlar, kazandığımız haklarımızdan geriye dönüşü asla kabul etmiyoruz.
Gün 3 Nisan olsa da, yıl artık 1930 değil! Günümüz dünyası büyük bir dönüşümün içerisine girmişken, bizlere düşen görev, 91 yıl önce aldığımız haklarımızın tam anlamıyla kullanılmasını sağlamaktır.
Bunu sadece seçme ve seçilme özelinde değil, yaşam hakkı noktasında da sıkı sıkıya savunuyoruz. Bu noktadan bakarsak, özellikle İstanbul Sözleşmesi gibi temel insan hakkı olan yaşamı savunan her türlü hakkımızı sonuna kadar savunacağız.
Ne yazık ki bir asra yaklaşan sürede demokratik temsiliyet noktasında istenen eşitlik sağlanamadı. Kadınlarımız Türkiye'nin dört bir tarafında birer birer katledilirken, eşitlik ilkesine de yaşam hakkımız kadar kuvvetli sarılıyoruz.
Bizlere seçme ve seçilme hakkını veren ve buralarda olmamızı sağlayan kurucu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e ve silah arkadaşlarına şükranlarımızı sunuyoruz. 'Ruhları şad olsun' dediğimiz bu önderlerimizin tam da istedikleri gibi bir Türkiye mümkün ve bu Türkiye, yeniden Atatürk kadınlarının omuzlarında yükselecek.”
Evet, “Türkiye, yeniden Atatürk kadınlarının omuzlarında yükselecek.”

Önceki ve Sonraki Yazılar