Hüsnü Mahalli

Hüsnü Mahalli

Suudi kadınların zaferi!

Bütün dünya medyası Suudi Arabistan'da kadınların ilk kez seçime katılmasını anlatıp duruyor.
Sanki Suudi Arabistan'a demokrasi gelmiş.
Tamamen palavra.
Suudi yönetim dünyanın en bağnaz, çağ dışı, ilkel ve rezil yönetimidir.
AKP ve Batılı başkentler bu yönetimlerle el ele verip 'Arap Baharı' sürecinde Suriye'ye özgürlük ve demokrasiyi getirmek istediler.
Neyi getirdikleri ortada: 'Demokrasinin en ideal modeli IŞİD'.
Suudi yönetimi İslam dini ile ilgili dünyanın tüm sorunlarının sebebidir.
Suudi yönetimi önce İngiliz şimdi de Amerikan emperyalizminin hizmetinde İslamı ve Müslüman ülke ve toplumları perişan etmiştir ve etmeye devam ediyor.
Emperyalist ülkeler ve İsrail bundan çok mutlu.
Hiç bir zaman 'Suudi Arabistan'da demokrasi, insan hakları ve bilumum özgürlükler yok' demediler.
Suudi Arabistan'da parlamento, partiler, seçim, özgür medya, sivil toplum örgütleri ve benzeri hiç bir kurum yok.
Şura Meclisi'nin tüm üyelerini Kral atıyor. Meclisin hiç bir yetkisi yok.
Suudi nüfus yaklaşık 20 milyon. Seçmen sayısı yaklaşık 14 milyon.
Önceki gün yapılan Belediye Meclis üyesi seçimlerinde adını yazdıranların sayısı 1.350.000 erkek ve 130 bin kadın. Seçimlerin palavra olduğunu bilen Suudiler oy kullanma zahmetinde bulunmadı.
Oy kullanma oranı yüzde 20 civarında.  Seçilen meclis üyelerinin hiç bir yetkisi yok. Şehirlerin temizlik, ağaçlandırma ve yol düzenlenmesinin dışında. Üstelik Belediye başkanları seçimle değil atamayla görev yapacak.
Buna da demokrasinin zaferi dediler.
Ama her şeye rağmen az sayıda da olsa tüm riskleri göze alarak demokrasi mücadelesi veren kadınları kutlamak gerek.
Gelelim diğer zavallı kadınlara.
Seçim kampanyası döneminde kadın adaylar erkeklere propaganda yapamadı. Kadın adayın vekalet verdiği bir erkek erkeklere gidip kadın adayı tanıttı. Kadın aday seçmen kadınlarla konuşmak için toplantı yerine giderken araba kullanması yasak. Kadın babasından ya da evliyse kocasından izin alarak aday oldu ve oy kütüğüne adını yazdırabildi. Oy kullanmak için de aynı izin gerekliydi. Kadınların oy kullandığı yerler erkeklerin oy kullandığı yerlerden çok uzakta seçildi. Seçilen 2100 meclis üyesinin dışında Kral Hazretleri 1050 üye atayacak ve bunlar arasında Belediye başkanları olacak. Meclis üyeliğine seçilen üye kadınlar hiç bir şekilde erkeklerle yan yana gelmeyecek, aynı sırayı paylaşmayacak, ayrı bölümde oturacak, ayrı kapıdan girip çıkacak ve tamamen şeriata göre giyinecek.
Tüm Suudi kadınlar gibi.
Eş, baba ya da öz kardeş olmadan sokağa ve yurt dışına çıkmak yasak.
Araba kullanmak yasak…
Hiç bir yerde ve hiç bir şekilde erkeklerle yan yana gelmek yasak.
Erkek doktor, kuaför ve terziye gitmek yasak…
4 kadın ile evlenmek erkekler için serbest.
Canları istediğinde eşlerini boşamak erkekler için serbest.
Evli kadınlar eşlerinin izni olmadan hiç bir iş yapamaz. Nüfus cüzdanı bile eşindedir.
Şimdi gelelim esas noktaya.
Yukarda anlattıklarımın tümü zorlama ile olmuyor.
Vahabi mezhebinin İngilizler tarafından yaratıldığı yaklaşık 270 yıl öncesinden bu yana bu mezheple yönetilen Suudi toplumu doğal olarak  birçok şeyi kabullenir ve benimser olmuş.
Yani erkek ya da kadın olsun Suudi toplumunun büyük bölümü bu yaşam biçiminden hoşlanıyor.
Dördüncü eş olmak dâhil.
İlkellik, bağnazlık ve çağ dışı olmak beyin ile ilgili kavramlardır.
Bu kavramlar İslam coğrafyasının belki bin yıllık sorunlarını anlatıyor.
Kaide, Taliban, IŞİD, Nusra, Boko Haram, El-Şabab ve öncesinde ve sonrasında ortaya çıkan ruh hastası tüm gurup ve örgütlerin nedeni bu kavramlardır.
Kavramlar  AKP dostu Vahabi Selefi Suudi ideolojisinin ürünüdür.
Umarım İmam Hatip okullarında  okutulan bir milyon çocuk aynı ideolojiyle  beslenmiyordur.
Evet ise 10-15 yıl sonra Suudi toplumunun bildik özelliklerini paylaşır ve bir sonraki 10-15 yıl sonra kadınlarımız oy kullanınca çok sevineceksiniz.
Buna da 'demokrasinin zaferi' diyenler olacak.
Tövbe Estağfurullah.
Kesin çarpılırsınız.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar