Güzelim “körfez toprakları” inliyor.
Üstü su, altı petrol ve doğal zenginlikler.
Katar ve beslediği terörizm...
Belki kısmen doğruluk payı var ama
Koskoca “devletler” küçücük “terörü “ önleyemiyor
öyle mi?
Hadi canım sende...
Mesele başka.
Mesele petrol.
Mesele “ emperyal” zihniyet...
Günden güne ısınan körfez suyuna baktım da
Çok dalgın
Çok durgun
Çok hüzünlü.
İçim sızladı, gözlerim doldu.
Türk
Kürt
Arap kardeşliği bozulmuş.
Sykes ve Picot yerini korumuş.
Sınırlarını kanla çizen
Atatürk Cumhuriyeti gerilemiş.
Bölgeyi 23 ülkeye bölen
Batı ise ilerlemiş...
Akçe şıngırtısına canını veren Arap
Sadece deveye seslenir olmuş.
Hua hua!
Talili talili.
Çöl ile özdeşleşen deve ise
Samyeli
Samum
Hamsin
Harmattan rüzgârlarında yürüyemez olmuş...
Önceleri,
Şerif Hüseyin-İngiliz ortaklığı
Osmanlı’ya toprak kaybettirmiş.
Dünya savaşının galipleri ise
Bölgeyi” cetvelle” çizmiş.
Şimdilerde ise
Arap baharının ardından
Mezhep ve etnik ayrılıklar başlamış.
Emperyal güçler
Yeni harita ve küçük devletler kurma peşinde.
Irak’ın doğusunda Kürt devleti
Batısında Şii devleti
Ortasında Sünni devleti…
Yetmedi;
Libya üçe ayrılacak.
Trablus (kulakların çınlasın M. Kemal)
Fizan
Sirenayka.
Yine yetmedi;
Arabistan’da
Doğu, batı, kuzey ve ortada “Vahabi” devleti.
Devamı var;
Şehir devletleri
Irak’ta Bağdat
Libya’da Nisurata
Suriye’de Cebeli Düruz.
Dahası da var;
Türkiye sınırlarının değişmesi...
Hâlbuki
Medeniyetler
İmparatorluklar
Musevilik
Hristiyanlık
İslamiyet bu topraklarda doğmuş ve büyümüştü.
İşin acı tarafı;
Peygamber soyundan kabul edilen
İngiliz işbirlikçisi Mekke Şerif’i Hüseyin’in zihniyeti,
Hala bu topraklara hâkim...
Hain Hüseyin’in zihniyetini,
Bugün de yaşatanlara soruyorum?
Körfez kurtarılmayı beklerken;
Yedi yaşında Kuran’ı hatmetmiş
Bitmiş ve teslim olmuş Osmanlı’dan Türkiye
Cumhuriyetini kurmuş
İnananlara “diyaneti” hediye etmiş
Asrın lideri
Deha komutan
M. Kemal Atatürk’ü gel de arama?
Sormak hakkım değil mi?