Üreyip çoğalmanın iki aktöründen biri DİŞİ olanıdır...

Gerçi,

Çoğalmayaydık iyiydi !

Çünkü,

Cahiliye devrinin “ nerde çokluk orda bokluk “ döneminden geçiyoruz...

.

Neyse daha fazla çoğalmadan bir eski bir de yeni iki “DİŞİYE “ dikkat çekeyim istedim...

.

Birincisi :

1980 öncesiydi.

Babasının eski siyasetçi olarak,

Cumhuriyet ve asker düşmanlığını kızı da içinde taşıyordu.

Medya patronunun karsıydı.

Gazetede köşe yazıyordu.

Sağcıydı ama,

Sevgilisini soldan seçmişti.

Görevi,

Yazdıklarıyla gençliği kışkırtıp, birbirine düşürmekti.

12 Eylül darbecilerinin yanında yer alarak görevinin birinci kısmını tamamlamıştı.

Darbe sonrası,

İngiliz ve ABD ortak yapımı “ bölgede siyasal İslamın iktidar yapılması” projesinin içinde yer alarak ikinci görevine yelken açmıştı.

Özal’ın ve Erdoğan’nın şemsiyesinde,

Fetullah Gülen bayrağını salladı.

15 Temmuz başarısız olunca,

Kodesi boyladı.

Şimdilerde,

Cezaevinden mektup yazıyor.

Erdoğan,

Ben ettim sen etme.

Özür diliyorum beni affet.

Çok yaşlandım falan filan...

Bu eski dişi kim?

Nazlı Ilıcak!!!

.

İkincisi:

Daha kolej öğrencisi iken bulunup beyni yıkandı.

Solcu gazetecilerin yanında medya ortamına hazırlandı.

Modern görünümünde,

Siyasal İslamın satılmışlarına hizmetkar oldu.

Kendisi gibi görevli bir zavallı ile evlendirildi.

Bu görev sayesinde,

Bankaları kullanıp,

Yalı daireleri aldı.

15 Temmuz darbesini yapanların sözcülüğü ile ün yaptı.

Darbe sonrası çark ederek,

Günün iktidarının sözcülüğüne soyundu.

Halkı aşağıladı,

TSK’yı yerden yere vurdu,

Şimdilerde,

Türkiye Cumhuriyeti devleti katildir diye meydan okudu...

Peki bu yeni dişi kim?

Nagehan Alçı...

.

İkisi de,

Dişilik vasfını taşıyan,

Annelere kurban olsaydı da,

Tüm masum dişiler bunların hemcinsi olmayaydı...