İsmi Angela Williams. Ankara’daki ABD Büyükelçiliği’nin kültür ataşesi. Hanım tesettürlü. Fotoğraflarını gördüğümde gözlerime inanamamıştım. Acaba yanlış mi görüyordum? Yok, değil. Gerçek buz gibi ortada.
Kendisiyle ilgili biraz araştırma yapınca ilginç bazı silgilerde de ulaştım. Örneğin, Angela Hanım’ın pederi Evangelistleri rahipmiş. Angela Hanım İslam’a merak sarmış. Muhtemelen ABD’deki İslam hareketinden de etkilenmiş; sonunda hidayete erip tesettüre girmiş.

Olabilir. Kendi seçimi de acaba Washington hangi mülahazayla Ankara’ya tesettürlü bir hanımı, hem de kültür ataşesi olarak göndermiş? Yoksa Türk kadınlarına, bizlere rol model olsun diye mi? Bu hanım iki yıl kadar önce de Erzurum Atatürk Üniversitesi’nden kanına karşı şiddetle ilgili çalışmalarından dolayı ödül de almış. Bravo, alkışlanacak bir karar.
Yalnız burada küçük bir sorun var. 25 Kasım Kadına Karşı Şiddet Günü’nde özellikle İstanbul ve Diyarbakır’da barışçı gösteri yapmak isteyen kadınlarımıza polisin bol bol biber gazi sıkmasına Angela Hanım neler düşünmüş? Bir anlatsa da biz de irşad olsak.
Bütün bunları düşünürken yine şeytan aklıma girdi.
2002 mayısında Washington’da üç ABD eski Ankara Büyükelçisi Morton Abramowitz, Marc Grossman ve Mark Parris ‘le George’s Soros’un kurduğu New Century Foundation ‘in merkezinde yaptığım görüşme aklıma geldi.
Dilimin döndüğü kadar yenikurulmuş olan AKP’ye Washington’ın bu kadar destek vermesinin ilerine çok sakıncalar doğuracağını söylediğimde Büyükelçi Abramowitz ayağa fırlayın elini masaya vurarak,”Leyla, AKP yüzyılın projesidir,”demişti.
Aradan on altı yoldan fazla zaman geçmiş. Ama huylu huyundan vaz geçmiyor.