Yarın Noel... Bir hafta sonra da Yılbaşı’nı kutlayacağız. Sağdan soldan duyuyorum. Bizim sosyetik takım bu yıl şehir dışlarında, gözlerden uzak kuytu yerlerdeki villalarında gruplar halinde yılbaşı partileri vermeye hazırlanıyorlarmış. Yılbaşı şerefine süslenen bu villalar için,  eğlence programları ve mönülerin yer aldığı broşüler de bastırılmış; el altından dolaşıma sokulmuş.
Aman ne iyi. Aylardır sinek avlayan catering şirketleri de kolları sıvamışlar, sosyetiklerimize kuş sütü eksik, ikram hazırlığındalarmış. Daha bitmedi. Duyduğuma göre kimi özel hastaneler de yılbaşı münasebetiyle özellikle saç ekimi çin sağlık turismi kisvesi altında yurt dışından turist kabul edip yanlarındaki otellerde yılbaşı partileri düzenlenmesine göz yumuyorlarmış. Eğlenceleri bol, Coronaları tavan yapsın.
Bütün bunları düşünürken aklıma bizim entel takımının vakti zamanında Noel ve yılbaşı akşamlarında yedikleri herzeler geldi. Neler mi? Anlatayım. Batı özentisi, züppe, yarı aydın takımının özellikle Noel geceleri Beyoğlu’nda yaptıkları saygısızlıklar. Çiçek Pasajı,  Çiçek Bar ya da Hacı Baba’da kafaları çekip ardından Saint Antoine ve Harbiye’de Notre Dame de Sion Lisesi avlusundaki Saint Esprit kiliselerine gidip Noel ayinlerine katılmaları... Rakı fazlalığından ayakta zor duranların Noel ilahilerini huşu içinde dinlermiş gibi yapıp ertesi gün, “Ahh, cicim, o ne ilahi atmosferdi öyle” diye sayıklamaları.
Kimse de çıkıp, behey haddini bilmezler, oraları ibadethane, sarhoş takımının eğlence yeri değil, demedi. Dememeyi bırakın, bu takımın kafayı çekip Noel ayini izlemesi necip Türk basınına eğlenceli mezeler yapıldı.
Sizlere bütün bunları anlatırken, ne demek istiyorsun, diye sorabilirsiniz haliyle. Şunu demek istiyorum:
Bizim ahalide bir hastalık var(çok hastalık var da bu onlardan sadece birisi). Sapla samanı birbirine karıştırmak. Rakı sofrasıyla Noel ayinini, Noelle yılbaşını, say say bitmez. Son 18 yıldan fazladır zaten bir avuç kalmış Hıristiyan nüfusumuzun dışında Noel’i hatırlayan pek yok. Hatırlayana da tövbe tövbe, İsa’nın doğum gününü mü kutluyorsun, muamelesi çekiliyor. Behey cahil, Hazreti İsa da senin inandığın Allah’ın bir elçisi değil mi? Nedir bu atarlanma?
Ardından başka türlü cavcavlar başlıyor. Yılbaşını kutlamak Hıristiyan adetiymiş. Hiç kimse kusura bakmasın, buna çüş demek istiyorum ama terbiyem izin vermiyor. Tarih boyunca bütün medeniyetlerde yılbaşını kutlamanın bir gelenek olduğu sizlere gittiğiniz okullarda hiç mi öğretilmedi? Ya da tersten sorayım. Gittiğiniz tek mezhebin okullarında sizlere sadece kendi dini mezhebiniz ve kültürünüzün dersleri mi veriliyordu da bu kadar cahil kaldınız?
Bunları yazarken içim acıyor. Türkiye’nin ve bu halkın nerelerden çıkıp nerelere geldiğini göreceğimi  bir zamanlar düşünebilir miydim? Ya da düşünsem bile aman ne kötü bir kabustu deyip kendimi tokatlar mıydım?
Yarın Noel. Bütün Hıristiyan dostlarımın, vatandaşlarımızın ve Hıristiyan dünyasının Noel Bayramı kutlu olsun.