Leyla Emeç Tavşanoğlu

Leyla Emeç Tavşanoğlu

Hedefte İnönü ve CHP var

Bugünlerde ilginç tartışmalara tanık oluyoruz…

Özellikle de hükümet kanadı ve yandaş medyada.

Çok değil daha bir kaç ay öncesine kadar ağız birliği etmişçesine bu ülkenin kurucu Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e söylemediklerini bırakmayanlar ne olduysa bu yıl 10 Kasım anma etkinliklerinde aynı Atatürk’ü öve öve göklere çıkarmaya başladılar.

Öte yandan Atatürk’ün silah arkadaşı ve bu ülkenin ikinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü ise hala onların nezdinde tu kaka. Örnek mi istersiniz?

İşte: Geçen gün Bursa’nın İnegöl ilçesi belediyesi Küresel Araştırma Düşünce Merkezi’nin işbirli-ğiyle “Türkiye Tarımı Konuşuyor” konu başlıklı bir çalıştay düzenledi.

Çalıştayda konuşmacılardan birisi AKP İstanbul milletvekili Metin Külünk’tü.

Külünk Atatürk’ün vefatının ardından 11 Kasım 1938’den sonra Türkiye’nin Batı’nın hizmetine verildiğini ileri sürdü.

Türkiye tarımının sorunlarıyla ilgisiz konuşmasında büyük Türk düşünürü Külünk şu incileri sıraladı:

“CHP ve İnönü’nün eliyle yapılmıştır bu. Hiç kompleks yapmadan geçmişimizi iyi sorgulamak zorundayız. Dindarların asıl kafa yorması gereken süreç 1939 sonrasıdır. Otoriter laiklik devrimi üzerinden, devleti milletsizleştirip, Batı’nın egemenliğine terk edip, bu milleti Anadolu’ya terk edip Ankara’yı istedikleri gibi CHP üzerinden yönetenlerin geçmiş dönemdeki uygulamalarına baktığımızda Türkiye’deki haşhaş üretimi üzerinden 12 Mart yapılmıştır. Tek parti şeflik dönemi çizgisi de Türkiye’yi sömürgeleştirme çizgisidir. Gazi’yi zehirledikten sonra Batı ittifakı Türkiye’yi teslim almıştır, ta ki Recep Tayyip Erdo- ğan’lı Türkiye’yle buluşuncaya kadar. Onun öncesinde tüm siyasi liderler tasfiye edilmiştir. Abdülaziz, Abdülhamit, Gazi Mustafa Kemal Paşa, Menderes, Özal, Erbakan, Türkeş, Muhsin Yazıcıoğlu tasfiye edilmiştir. Demirel iki arada bir derede kalmıştır. Tarımın güçlü olabilmesi için Türkiye’nin içinde bulunduğu dünya savaşını kazanması lazım. 15 Temmuz’da bu çatı çökseydi tarımı konu- şabilir miydik? Konuşamazdık. O zaman güçlü devlet, güçlü Türkiye.”

Siz bu satırları okuduğunuzda ne anladınız?

Pek net olmayan bir kafanın CHP ve İnönü üzerinden Cumhuriyet’in kuruluş ilkelerini karalama girişimi olarak algıladım ben.

Daha da öte Külünk’ün tarih bilgisinin eksik olduğu görülüyor.

Biraz tarih okumuş olsaydı Atatürk’ün dünyaya, özellikle de Batı dünyasına açılma girişimlerine İnönü’nün hiç de sıcak bakmadığını, daha katı bir milliyetçi çizgi izlediğini bilirdi.

Başka yazarlara da atıfta bulunabilirim ama sadece sağ kesimin pek sevdiği rahmetli yazar Tekin Erer’in o dönemle ilgili yazdıklarını okusaydı belki bir şeyler öğrenebilirdi.

Bir de son zamanlarda iktidar kanadının CHP’ye ve lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na fazlasıyla yüklenmesinin nedenleri üzerinde kafa yormamız gerektiğini düşünüyorum.

Hükümet acaba CHP’yi özellikle Adalet Yürüyüşü sonrası kendisine ciddi bir rakip olarak mı görmeye başladı?

Son kamuoyu yoklamaları acaba bu yönü mü işaret ediyor?

Özellikle de Kılıçdaroğlu’nun Adalet Yürüyüşü nedeniyle Uluslararası Siyaset Danışmanları Derneği (IAPC) tarafından 2017 demokrasi ödülüne layık görülmesi mi birilerini rahatsız etti acaba?

Yakında kokusu çıkar.

Gençlerimize sahip çıkalım

Bir kaç gün önce yakın bir dosttan bir email aldım. Mesajda Küçükçekmece’ye bağlı Sefaköy’de bir grup gencin kurduğu bir spor kulübünün gayet mütevazı miktarda yardım gereksindiği yazılıydı.

Buyurun okuyun:

“Biz Küçükçekmece Sefaköy’de kendi imkânlarıyla var olmaya çalışan küçük bir spor kulübü- yüz (tekvando). Koral Gençlik Kulübü olarak çocuklarımızın daha iyi şartlarda bu sporu yapabilmeleri için bir takım eksikliklerimizi gidermemiz gerekmektedir. Bu eksikler eşofman, ayakkabı, safeguard, korumalık, spor çanta, tişört. Bu malzemeleri bize temin edecek bir sponsor bulma konusunda bize yardımcı olursanız size minnettar oluruz. Bu bahsettiğimiz malzeme 6.000-7.000 lira tutarında bir masraf gerektiriyor. Ama bizim bu parayı denkleştirmemiz mümkün değil. Bize sponsor olmayı kabul edecek firmanın ismini eşofmanların sırtına memnunlukla yazarız. “

İlgilenen hayırseverler 05392683940 numaradan Fatih Muzac ile temas kurabilir.

Önceki ve Sonraki Yazılar