30 ay 48 ülke

Türkiye’de aslında bir iktidar sorunu yok.

Neredeyse 15 yıldır iktidarda olan bir parti ve kuvvetli bir lider var.

Bu lider gündemi istediği zaman değiştirip istediği zaman kendine doğru olayları yönlendirebiliyor.

2015 yılına dönüp baktığımızda muhalefet iktidarın elinden seçmenin desteğiyle çoğunluğu almıştı.

Nedense kullanamadığı gibi sen buyur ben buyur diyerek eline geçen fırsatı değerlendiremedi.

Bu toplumun yorumladığı gibi iktidar olmaktan çekinmekle mi ilgili yoksa gerçekten proje ve planı olmamasıyla mı ilgili asıl sorgulanması gereken bu.

Herkesin mutlaka kadroları var.

Mühim olan bu kadroları ilan etmek değil kullanmak, proje üretmek ve uygulamak...

Beğenin beğenmeyin iktidar bunu yapıyor, projeleri de ortada.

Muhalefet olarak haftada bir kere iktidarı eleştirmek ve adı üzerinde grup toplantısında iktidara verip veriştirmekten başka ne yapıyorsunuz?

Burada eklemek isterim iktidar da her salı muhalefete verip veriştiriyor.

Düşünün Türkiye’deki Atatürk de İsmet Paşa da dâhil bütün liderler grup toplantılarında konu- şup tartışmışlardır.

Biz ise grup toplantılarında bir tartışma görmediğimiz gibi ellerinde pankartlar açan militanlar görüyoruz.

Her parti sanki yeniçeri ocağında gibi padişahım çok yaşa demekten başka bir şey yapmıyor.

Artık dünyada değil partileri, şirketleri, devletleri projesi planı olmayan birey bile yok.

Çünkü artık 3. Sanayi Devrimindeyiz, dünyayı bilim ve teknoloji yönetiyor.

Günümüzde savaşlar artık siber, bilgisayarlar üzerinden yapılıyor.

Günümüzün en önemli silahı software yani program.

Çok merak ediyorum mevcut partilerimizin hükümet programları ellerinde hazır mı?

Şimdi uyum yasaları çıkacak uyum yasaları için özel çalışmaları var mı?

Katar meselesi için uzun vadede ne düşünüyorlar?

İncirlik’in geleceği ne olacak?

Bir ara merak etmiş hükümet programlarını incelemiştim, neredeyse hepsi 5 yıllık plana ve yıllık programlara tıpa tıp benziyordu. 

Türkiye’de danışman ve danışmanlık kurumunun da çok iyi çalıştığını sanmıyorum.

Belki bir iki istisna hariç, rahmetli Süleyman Demirel’in bir sözüyle kapatalım “Ben de 200 tane danışman var daha ne olsun.”

Artık Türkiye siyasi, sosyal, iktisadi altyapı ve bunun gibi her konuda projesi olan a, b, c alternatifleri olan partilere ve dünyayı izleyen liderler üretmeli.

Olay olduktan sonra sokaklarda yürürseniz sonucu etkileyemezsiniz.

Fransız Cumhurbaşkanı Macron seçilmeden 30 ay önce 48 ülkede program ve projelerini tanıtıma başladı.

Biz de acaba projeleriyle ortaya çıkmış faaliyete başlamış kim var?

Keşke olsa da yanılsam…

Çünkü hayatta hiçbir şey boşluk kaldırmaz.

Özellikle siyaset!

Önceki ve Sonraki Yazılar