Yani UEFA 2024…

Avrupa Futbol Şampiyonası Almanya’da yapılacak.

Almanya ve Türkiye bu konuda yarıştı.

İşi Almanya’nın alacağı son dönemlerde artık “tahmin edilebilir” hale gelmişti.

Hâlbuki Türkiye bunu çok istiyordu.

Şu kriz günlerinde moral olurdu.

***

El altında durum belli olmaya yüz tuttukça Türkiye bu konuda Almanya ile ortak olmayı bile düşünmüştü.

Belki de düşünmenin ötesinde bu yönde yoklamalar bile yapmıştır, Berlin’de hani.

Ama belli ki Almanlar bu büyük olayı paylaşmak istememişlerdi.

***

UEFA Şampiyonası prestijli bir organizasyondur.

Birçok yatırım, tanıtım ve para demektir UEFA.

Ayrıca top ülkede birçok sorunu unuttururdu.

Çok anlatılırdı aşağıdaki Latin General hikâyesi:

70-80’lerde Latin Amerika ülkelerinde birçok askeri darbe ve cunta yönetimleri olurdu.

Amerikalı patronu halkı kolay yönetmek için Latin generale “Neye ihtiyacınız var ?” diye sorunca ilginç bir cevap almış:

“Büyük, güzel bir stadyum, 11 iyi futbolcu ve bir top.”

Hele bir de iç siyasi piyasada iyi satış yaparsan, üzerine de mühürlü mühürsüz ve algı ustalığı katarsan yan gel yat!

***

Ama top oynamak bile oyuncu ithal et, futbolunu geliştir şeklinde olmuyor işte.

Üretmek, üretmek, üretmek!

Futbol bile uzun süreli eğitim ve yatırım gerektiriyor yani.

Çocukluk çağında gençleri sabırla eğitmek, onlara uygun tesis ve organizasyonlar yapmak gerek.

Sanayide, tarımda, havada, karada olduğu gibi…

Eğitim için üretim, üretim için eğitim!

***

Ama maalesef futbolda bile işin kolayına kaçıyoruz.

Gereğinden çok ithal oyuncu oynatıyor, yerli gençlerimizin yetiştirilmesini ihmal ediyoruz.

Futbolda bile “Yerli ve milli “ olamıyoruz!

Yine de, umutlar 2028 ‘e kaldı.