Mustafa Ülkü Caner

Mustafa Ülkü Caner

9 Temmuz ruhu

Temiz, gerçek bir adalet özleminin bir araya gelmiş yo- ğunlaşmış ışıl ışıl ruh hali idi MALTEPE sahil meydanı…

Bir kısmı her gün, bir kısmı fırsat bulabildiği günler bizzat yürüyüşe katılarak katkıda bulunan insanların gün geçtikçe yorgun ama gülümseyen, bir o kadar da artarak büyüyen ümitli halleri çok belli oluyordu.

Nihayet yalnız olmadıklarını, umutsuzluktan çok hızlı kurtulabileceklerini daha fazla anlıyorlardı attıkları her adımda.

Maltepe Meydanı bu duygu ve coşku selinin manzarasıydı. 

Bir baktılar meydanda kendileri gibi bir buçuk milyondan fazla nefes. 

Ayrıca  meydana giremeyen, ama gözleri, kulakları aslında ruhları orada dolaşan nice milyon insanımız.

Gayet barışçıl. Disiplinli. Bilinçli. Vicdan sergisiydi adeta.

Taş atana gül ver felsefi pasivizim mantığı içinde.

Korku gömleği yırtılıp atıldı tarihin çöplüğüne. Devlet imkânları, iktidar baskısı veya iktidardan beklenti hesapları yoktu o yürüyüşte ve Maltepe Meydanı’nda.

Gün geçtikçe umut yürüyüşü haline geldi Adalet Yü- rüyüşü ve Maltepe Meydanı.  Umudu oldu ülkemizin mazlumlarının ve adalet isteyen yurttaşların.

Lider Kılıçdaroğlu

Kılıçdaroğlu artık bu eylemiyle Genel Başkan’lıktan LİDER’liğe terfi etti şüphesiz.

Lider olabilmek bazen bu tür bir eylemle çabucak mümkün…

LİDER  KALABİLMEK bundan sonraki söz ve en çok da davranışlarına bağlı... Büyük sorumluluk aldı Kemal Kılıçdaroğlu aslında üstüne. 

Bu liderliği sürdürmez ise toplumdaki hayal kırıklığı ve yıkımı tamir edilemez boyutta olur.

Kemal Kılıçdaroğlu, sadece adalet isteyen tüm kesimlerden yurttaşların değil, aynı zamanda Partisi içinde tartı- şılması mümkün olmayan bir Genel Başkan, hatta LİDER haline geldi.

Artık partisi içinde disiplin, birlik ve bütünlüğü tedirgin olmadan daha kolay sağlayabilir.

Parti içi tartışmalarda daha hoşgörülü ve rahat davranabilir.

O da gördü ki, kendisini en ağır şekilde eleştirenler bile Adalet Yürüyüşünde kendisini yalnız bırakmadı. 

Parti içinde boş temiz sayfa açmak hiç bu kadar uygun hale gelmemişti.

Adalet ve demokrasi mücadelesinde herkesin katkısı gerekli…

9 Temmuz ‘daki 10 maddelik MALTEPE DEKLERASYONU büyük coşkuyla  karşılandı ve miting alanındaki tüm katılımcılar tarafından OYBİRLİĞİ ile  kabul edildi.

Ama içerik olarak bir o kadar da zor bir açıklamaydı. Meşru saymadığın bir anayasa değişikliği sisteminde bundan sonra ne yapacaksın?

“Sonuna kadar sokak” demek kolay! Sivil İtaatsizlik sınırları içinde Adalet Yürüyüşü buna güzel bir örnek. 

Ama bundan sonraki eylemler aynı şekilde barışçıl ve haklılığı gölgeletmeyen bir süreç içinde gelişmeyebilir! 

Öngörülemeyen ciddi provokasyonlar yaşanabilir. Başka hangi sivil itaatsizlik yöntemleri kullanacaksın ki, bu barışçıl, ama kararlı mücadeleyi sürdürebilesin?

Yani barışçıl yeni politikalar ve yöntemler kararlı bir şekilde geliştirilebilirse toprak hazır. 

Adalet Yürüyüşünde ve Maltepe Miting alanında harcı karıldı.

Maltepe’de uyanışa geçen herkes için adalet ruhu tüm ülkeyi meşru bir şekilde sarabilir. 

Adalet Yürüyüşü en azından  ülkeye tertemiz yeni bir LİDER ve milyonlarca duyarlı yurttaşa özgüven ve umut sağladı.

Hayırlı ve daim olsun!

Önceki ve Sonraki Yazılar