Mustafa Ülkü Caner

Mustafa Ülkü Caner

Bir dakika beyler!

İnce, Kılıçdaroğlu’nun alternatifi mi?

Bence değil...

Neden mi?

Çünkü İnce, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın alternatifi olarak ortaya çıkmıştır.

Öyle de kalmalıdır...

Peki, Muharrem İnce, Kemal Kılıçdaroğlu’nun yerine Genel Başkan adayı olmalı mı?

Kendisi bilir.

Karar kendisinin. 

Hakkıdır.

Her siyasetçi kadar…

Zaten geçmişte adaydı.

Cumhurbaşkanı adayı olduktan sonra açıkladı ki, aday değilim dedi.

Sonra, “Öne düşün denilirse düşerim” diye ortada konuştu…

Bu muallak bir ifadedir...

Ne dedi Demirel geçmişte: “Düşün peşime…”

Muharrem İnce önce seçimin en hareketli anında 6 saatlik “ortada görünmemesini” açıklamalı.

Akıl hocalarını deşifre etmelidir.

Tehdit diyemem de telkin ve tavsiye sahiplerini de...

Kemal Bey “başarılıyız” diyor...

Muharrem Bey CHP için ne diyor?

En önemlisi CHP’de Genel Başkan arayışı devam etmeli mi?

Etmemeli mi?

Bu ihtiyaç varsa Muharrem İnce ile mi sınırlıdır?

***

Kemal Kılıçdaroğlu’na gelince...

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu başta Adalet Yürüyüşü olmak üzere adını siyasi tarihe altın harflerle yazdırmış bir liderdir...

Stratejiyi iyi kullanır...

Duygusallığını atar...

Muharrem İnce’yi aday gösterdiği anda bile bu tartışmaların alevleneceğini bilecek kadar da tecrübelidir...

Lütfen önce herkes sakin olsun...

Amaç, kişisel hesapların ötesinde CHP’yi büyütüp, iktidara taşımak amacıyla hareket etmektir...

Bir yanda adalet savaşçısı Kemal Kılıçdaroğlu, diğer yandan da 50 günde 107 miting yaparak milyonların sevgili lideri haline dönüşen Cumhurbaşkanı adayımız Muharrem İnce’miz  var.

Bu ikilinin 50 günde paralel olarak yaptığı büyük eserde bu uyumlu çalışmanın güzelliği ortada değil mi?

***

Seçim sonuçlarının bize söylediği iki öğreti de var: Muharrem İnce CHP’yi aşan kitlelerin sempatik, başarılı ve sevgili lideri olmuş, CHP’nin de yüzde 7 üstünde oy toplamayı becermiştir.

Milyonlarca yurttaşı coşturmayı, onlara umut olmayı başarmıştır.

Öte yandan CHP’nin genel seçim sonuçlarında yüzde 26’dan yüzde 23’e düşerek yüzde 3 oy kaybına uğradığı gerçeği de ortadadır.

Kemal Kılıçdaroğlu bu sonucu İnce’nin partili kimliğinden sıyrılması politikasının başarısına bağlayarak, erimenin AKP’de olduğunu savunmaktadır. 

Katılmasam da bir görüştür.

Çünkü iktidarlar oy kaybeder, muhalefetler değil...

Yukarıda da dedim…

Niçin ikisini birbirine alternatif olarak görüyorsunuz?

Tepkisel eylemler ve disiplin tehdidi karşılığı ile sonuçta CHP’nin bütünlüğüne zarar vermiyor musunuz?

Rejim değişikliğinin demokrasi, adalet ve hukuk devleti için bir ölüm kalım meselesi olduğunu ne çabuk unuttunuz?

Muharrem İnce ve Kemal Kılıçdaroğlu baş başa uzun bir görüşme yaparak ortak akıl üretmeye çaba göstermezler ise, her iki liderin etrafındaki bazı kişilerin olumsuz etkileri kendilerini geri dönülmez noktaya sürükleyecektir.

Ne oluyoruz, iç savaş çıktı da haberimiz mi yok…

Unutmayın ki güçlü bir PM ve MYK ile iktidar alternatifi oluruz...

Kılıçdaroğlu’nu da, İnce’yi de feda etme lüksümüz yoktur…

Türkiye’de hep öyle oldu…

Güçlü ikili iktidarı kucaklar…

Hatta “troyka” İnanmayan siyasi tarihe baksın…

Önceki ve Sonraki Yazılar