Mustafa Ülkü Caner

Mustafa Ülkü Caner

Eyvah, yine suikast iddiası…

Baştan şunu söyleyeyim:


Düşen, inen “out” olan değil, yükselen, büyüyen ve “in” olan lider hedef olur!


Nedense, başladı büyük panik!


Muharrem İnce, büyük paniğe sebep oluyor!


İşte bundan dolayı Muharrem İnce’yi daha iyi koruyalım!


Etrafında etten duvar olalım!


Ülkemizin umudu ve geleceği Muharrem İnce’mize sahip çıkalım

***

Hükümet ve AKP nin temel unsurlarından Başbakan Yardımcısı ve Hükümet sözcüsü Bekir Bozdağ’dan Twitter üzerinden  çarpıcı bir açıklama geldi.


Makedonya kaynaklı istihbarata göre AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan’a bir suikast hazırlığı öğrenilmiş.


Bu tip suikast ihbar ve olasılıkları muhtemel ki yüzlerce kez olmuştur.


Öncelikle belirteyim ki, böyle bir bilgi doğruysa, tüm cihan bilsin ki, Türkiye Cumhuriyeti, kim olursa olsun Cumhurbaşkanlığı makamında bulunan hiç kimseyi kurda kuşa bırakmaz.


Hepsini bir şekilde devlet ciddiye ve derhal gerekli tedbirleri alır ve gereğini sessizce yapar.


Böyle bir suikasta Cumhurbaşkanı’nı kurban etmez.


Muhtemel failleri de derdest eder.


Hem de gürültü, patırtı ve en önemlisi böyle ucuz mağdurluk bazında seçim propagandası yapmadan!

***

Bekir Bozdağ, bu açıklamanın ardından Recep Tayyip Erdoğan’a övgüler sıralıyor.


Tıpkı bir kaç yıl öncesi  “Fethullah Hoca efendi “ diye övgülere boğduğu Fetö tarikat çete elebaşına yaptığı gibi.


Bu övgülere güvenilir mi hiç?


Gerek de yok ki… T.C. Cumhurbaşkanlığı makamı zaten bizatihi en büyük övgüdür.


İşte böyle övgüler zamanlamasına ve şekline bakıldığında, insanda kuşku ve hatta kaygılara yol açıyor:


Acaba, yeni bir “Kozmik Oda” kumpası mı var?


Yoksa sözde “Manifesto” fiyaskosundan sonra söylenecek şey kalmadı da, bu tip tertip oyunlarıyla meşhur “mağduriyet” üzerine kamuoyu mu yaratılmak isteniyor ?


Yoksa başka hesaplar mı var?

***

Hatırlayalım: Aralık 2009 da, o zamanlar Başbakan Yardımcısı olan Bülent Arınç ‘a suikast iddiaları üzerine Kozmik Oda aranmıştı.


Sonuçta tertiplenen uyduruk kumpas davalar ve yargılamalar sonunda devletin en gizli bilgi, belge ve planları Fetö, dolayısıyla yabancı istihbarat örgütlerine servis edilmişti.


Bülent Arınç, o zamanlar , “Arı kovanına çomak soktuk” , “keşif yapılmış, kötü amaçlı bulgular var” diyerek TSK subaylarını suçlamış, adeta hüküm vermişti.


Gerçi yıllar sonra, bu olayın kumpas olduğunu o da “görmüş” .


O da “aldatılmış”mış, “yanıltılmış”mış.

***

Her nasılsa,kumpasın gerçek mağduru subaylar ve çok sonraları da, Fetö ile yol ayrımından sonra bu kumpası örgütleyen piyon savcı, hâkim ve memurlar yargılandılar.


Ama “mağdur” rolünü çok iyi beceren “siyasi karar vericiler” halen köşe başlarında!


Daha öncesinde yanlışlıkla sadece Ankara Bölgesi Kozmik Odası’na girmişlerdi.


Yoksa şimdi bütün bölgelerin kozmik bilgilerinin bulunduğu binaya mı girilmek isteniyor?


Yoksa başka tertip, kumpas ve planlar mı var?

Önceki ve Sonraki Yazılar