Mustafa Ülkü Caner

Mustafa Ülkü Caner

FOMO

Yanlış anlamayın, homo değil, fomo!

Birisi bir yaşam ve tercih tarzı…Yani herkesin kendi bileceği bir şey…

Diğeri ise ciddi bir hastalık…

Fomo “Fearing OMissing Out”.

Türkçesi GKK, yani “Gelişmeleri Kaçırma Korkusu“

Çağımızın hızla yaygınlaşan muhtemelen en ağır psikolojik rahatsızlıklarından…

Ama ne ilacı var, ne de sonuçları nereye götürür insanlığı belli değil!

Teknolojinin hızına ve gelişmelere, inşallah, maşallah ve suphanallah ile  yetişemeyeceğimizi halen anlamadık.

Ancak gelişmeleri kaçırarak kurtulsak başım üstüne de…

Bu gidişle aklımızı kaçıracağa benziyoruz insanlık olarak.

Şöyle bakın etrafınıza.

Kendiniz dâhil.

Herkesin elinde ya telefon, ya tablet…

Hadi çocuklar oyun kaçırmak istemiyor.

Hâlbuki bu da gelecek nesillerin geleceksizliğini tescilliyor.

Çok çok vahim ve tehlikeli…

Ama ya biz büyükler?

Artık gerçek günlük yaşamı küçücük telefon ekranında izlemekten öte ne yapıyoruz.

Günümüzü, sevincimizi, üzüntümüzü, dertlerimizi ve ümitlerimizi üzerine suni kırılmaz plastik yapıştırdığımız telefon ekranlarıyla yaşıyoruz.

Hâlbuki gerçek hayat içinde yanıp kavruluyoruz.

Her şey pahalanıyor. Ev kiraları çok yükseliyor.

Tweet ile Türk Liramız bir iniyor, bir çıkıyor.

Muhtemelen demokrasimiz de Tweet’e bağlanmış durumda.

Demokrasi, hak, hukuk arada bul! Hak getire…

Herhalde bu konulardaki Tweet’ler otomatik olumsuza bağlanmış!

Adil olmasa da, spekülasyon ve seçim yolsuzlukları iddiaları ile OHAL dayatması altında OHAL’i olağan hale getiren nur topu gibi yeni rejim bir şekilde ülkenin yüzde 50 si tarafından “seçildi”.

CHP İzmir Milletvekili arkadaşımız Sevda Erdan Kılıç çok güzel özetledi:

“OHAL gitti, sıkıyönetim geldi”

Önümüzdeki nesillerin çok tartışacağı bu değişim ülkemize ve artık parçası olduğumuz Ortadoğu dünyasına ne getirecek hep beraber yaşayacağız.

Her şey değişecek!

Peki, bu değişimden Anamuhalefet CHP payını almayacak mı?

Bence en az ülkedeki radikal değişim kadar CHP’nin de değişmesi gerekecek.

Tabi ülkedeki bu kötü değişimi durdurabilmesi için CHP’nin sadece kişiler bazında değil, çok daha kapsamlı değişmesi gerecek.

Kapak açıldı. Parolalar değişiyor.

Dünya ve ülkemizin değişen koşullarının ihtiyaçlarını karşılayacak, ama eski sağlam temeller üstüne, yeni bir PROGRAM ve Politika.

Parti içi demokrasiyi esas alan yeni TÜZÜK.

Önseçim (en azından seçilebilecek yerlerin yüzde 90’ı).

Başarısızın gittiği, başarılının geldiği…

Seçimle gelinen görevlerin süre ve başarı ile sınırlanması.

Gençliğin, vefanın ve liyakatin hâkim olduğu bir Parti.

Önümüzdeki 9 Eylül CHP’ye ve ülkemize hayırlı
olsun .

Önceki ve Sonraki Yazılar