Mustafa Ülkü Caner

Mustafa Ülkü Caner

Gündeme taş atmak lazım!

Kuzey Irak’taki terör ve silahların gölgesindeki sözde referandumu tüm dünya ile birlikte nefesleri tuttuk izliyoruz.

Orada oy pusulaları mühürlü müydü, değil miydi bilmiyorum ama masa başı darbesi için bilgisayar programlarına bile gerek kalmayacak gariplikte yüzde 90-95’lik “sonuçların” açıklanacağı kesin.

Ama yine de,  gündemdeki Kuzey Irak’taki Barzani aşireti devleti kuruluşuna ilişkin sözde referandumu konulu BOP  bataklığında çırpınırken diğer konuları unutmayalım!

Ezber bozmaya devam!

CHP Genel Başkanı Kemal KILIÇDAROĞLU aktı ve beklenmedik bir anda farklı adımlarla büyüdü.

Adalet Yürüyüşü, Fındık Yürüyüşü, Myanmar salvosunun boşa çıkarılması…

Bunlar çok doğru ve devam!

Ortak akıl,  ama nasıl?

Başkasının attığı taşların peşinden koşturup durmak yerine!

Üretin  taşları siz atın.

Hem de sürekli. Ve gecikmeksizin!

Aslında Adalet Yürüyüşü ile ezber bozan böyle bir sürece girildi.

CHP’nin DIŞ POLİTİKA VE GÜVENLİK konularıyla ilgili çalışma guruplarıyla daha yoğun ve stratejik derin analizler yapmasında fayda var!

Bu ve diğer konularda PARTİLİ ve UZMANLARDAN OLUŞAN SÜREKLİ ARAŞTIRMA - ANALİZ EKİPLERİ kurulması gerekli.

TEMEL konularla ilgili PM, Milletvekilleri, uzman ve akademisyenlerden oluşan çalışma gurupları oluşturmalı.

SİYASİ GÜNDEMİ SADECE TAKİP DEĞİL, AYNI ZAMANDA GÜNDEMİ BELİRLEYECEK yapılar gerçekleştirmek zorundadır ve bunun için kaybedecek zaman kalmamıştır.

Gönüllü katkıda bulunacak o kadar çok bilgili ve yetkin insan var ki.

Ancak onları bir araya getirecek sorumlu organizatör parti yetkilileri yok denecek kadar az.

Kurultay hesap(laşma)ları…

Maalesef CHP şu an siyasi içeriği olmayan bir DELEGE SAVAŞLARIYLA zaman ve enerji kaybediyor. Anlamsız küskünlüklere davetiye çıkarılıyor.

(Gerçi dün  köşe yazarlarımızdan Süleyman Kılıç üstadım İstanbul kongrelerinin kavgasız başarılı gittiğini kaydetmiş, ama Türkiye sadece İstanbul değil; ne yazık ki bu durumda)…(!)

SİYASİ PROJE VE FİKİRLER TARTIŞMASI olsa canım yanmayacak.

Böyle olsaydı eminim çok da faydalı olurdu.

Maalesef sadece senin adamın mı benim delegem mi yarışı sadece parti içi sıkıntılara, küskünlüklere ve  enerji kaybına yol açıyor.

Zaten Kemal KILIÇDAROĞLU dışında ciddi bir Genel Başkan adayı olmayacak.

KURULTAY, olağan da, olağanüstü de yapılsa  Parti Meclisi ve Yüksek Disiplin Kurulu’nun, onun belirleyeceği kişilerden oluşacağı kesin.

Hatta daha önce olduğu gibi listesinin  delinmesi de çok zor. Eee, madem bugün niçin delege savaşı yapılıyor?

Hiç de zamanı değil bunun şimdi!

Maalesef ülkemizin içinde bulunduğu durumun ciddiyeti halen kavranılmadı…

İç ve Dış siyasette olağanüstü bir dönem yaşıyoruz.

Boş verin şimdi sen ben kavgasını.

Adalet Yürüyüşü, Adalet Kurultayı derken en son Karadeniz’de fındık örneği esas alınarak tarımda adalet yürüyüşü yapıldı.

Sıra üzüm üreticilerinin dertlerine ortak olmaya geldi…

Ama UNUTMAYALIM:

Esas belirleyici konu HAYIR’ı büyültmektir.

PARLAMENTER DEMOKRASİYE ve ÇAĞDAŞ HUKUK DEVLETİNE dönmektir.

Gerisi teferruat!

Önceki ve Sonraki Yazılar