Çin Halk Cumhuriyeti'nin özellikle 2012 yılından beri Şi Cinping liderliğinde dünya çapında büyük yeni bir projesi var: Bir Kuşak, Bir Yol Projesi.

Yani tarihi İpek Yolu'nun çok daha büyük ve birleşik haliyle yaratılması.

Aynı zamanda bir ekonomik işbirliği ve barış projesi.

21'inci yüzyılın en büyük projesi.

66 ülkede 7-8 trilyon dolarlık bir yatırım, üretim ve işbirliği projesi. Diğer ülkelerin içişlerine karışmadan tüm ülkelerle işbirliği.
 
Yollar, limanlar, hızlı tren projeleri… Havaalanları, enerji nakil sistemleri vesaire...

                           ***

İzmir, bu projenin önemli bir noktası olacaktı.

Aslında 31 Mart seçimlerinden sonra İzmir Büyükşehir Başkanı olacağı kesin gözüyle bakılan Millet İttifakı adayı CHP'li Tunç Soyer için de bu çok önemli bir konuydu.

Belli ki Çin’i bazı muhtemel büyük projelerde partner olarak öngörüyordu.

Çin, yaklaşık 4 yıl kadar önce İzmir’in konumunu doğru tespit ederek Başkonsolosluk açmıştı.

Başkonsolosluk nezdinde bir de ticaret ateşeliği vardı, ki bu İzmir’e verdiği önemi de vurguluyordu.

Ekonomik, ticari, bilimsel ve kişisel ilişkilerin gelişmesi için yoğun bir tanıtım faaliyeti göze çarpıyor ve İzmir insanında sağlam, güzel ve etkili bir yer ediniyordu.

Son yıllarda İzmir’de kurulmuş olan Çin Başkonsolosluğu maalesef yıl sonunda ani bir kararla şubat sonu itibarıyla kapatıldı.

Bu karar niçin alındı pek anlaşılmadı.

Ancak özellikle son günlerde yine kaşınılan, Uygur bölgesiyle, orada kışkırtılmak ve özellikle Amerikalılarca yönlendirilen olaylarla pek alakası yoktur.

İzmir’in yanı sıra 2017 yılında da  Romanya’da Konstanta (Köstence) Konsolosluğu'na kilit vurmuştu.

Ama niçin kapatıldığı hususu halen açık ve ayrım yapmadan tüm İzmir, iş, ticaret, kültür ve siyaset dünyası çok üzgün.                     

***

İzmir’in iş dünyası bu kararın kaldırılması ve Çin Başkonsolosluğu’nun tekrar açılması için derhal harekete geçti.

Ama sadece iş dünyası yetmez.

Başta CHP ve AKP Büyükşehir Başkan adayları sayın Tunç Soyer ve Nihat Zeybekçi olmak üzere, siyaset ve diplomasi dünyamız ve üniversitelerimizin de bu konuda bir şeyler yapması gerek.

Daha çok zaman kaybetmeden!

Yoksa İzmir büyük bir dostluk, işbirliği ve çekim merkezini daha kaybedecek!