Mustafa Ülkü Caner

Mustafa Ülkü Caner

O yumruk var ya o yumruk!

Tam kışkırtılmış bir cehalet örneği.

O yumruk CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na atılmadı.

O yumruk ülkemizin demokrasi özlemine atıldı. 

O yumruk, seçim yenilgisini hazmedemeyen iradenin cumhuriyetimize, demokrasimize ve aydınlık yüzümüze atılan bir yumruk.

Huzurumuza ve birliğimize atıldı o yumruk!

O yumruk, o sıralar İstanbul’da milyonlarca hemşehrisiyle Maltepe’de birlik mitingi yapan Ekrem İmamoğlu’na atıldı.

O yumruk belediyelerde halkın kuruşlarına sahip çıkmak ve kul hakkı yemeyen şeffaf bir belediyecilik yapmak için yola çıkan Millet İttifakı'nın tüm belediye başkanlarına atıldı.

O yumruk var ya, o yumruk, o biz tüm demokratlara vatan hainlerince atılan hain bir yumruk!

 ***

Peki kim nasıl ve neden yaptı veya yaptırdı bunu?

En azından bu ortamı kimler hazırladı ve en önemlisi bundan sonra neyi amaçlamaktalar?

Konu cehalet ile açıklanamaz ve açıklanmaz!

Yani, atılmasın kimseye yumruk, ama 17 yıldır tek başına iktidar partisi başkanı varken niçin ana muhalefet liderine yumruk atılır?

Şehitler, terör, karmaşa, işte vesile her neyse siyaseten sorumlusu tüm dünyada iktidar olur.

En azından siyaseten sorumlu İçişleri Bakanı alır şapkasını istifa eder gider.

Tabii bu dediğim normal, çağdaş, demokratik ülkelerde olabilir ancak.

Ama kışkırtılmış cehalet böyle bir açık durumda bile sorumlu olarak ana muhalefeti görür.

Bunun birinci derecede sorumlusu "CHP'yi şehit cenazelerine bırakmayın" diyenlerın safsatasıdır en başta.

Yani görevlerini yapmak yerine, hadi kolaysa gelin diyen zihniyet.

İkinci sorumlular da en çok her gece küfür, yalan, hakaret ve sahtekarca suçlamaları pervasızca sayıp duran sözde basın veya yandaş medya denilen karanlık tetikçilerdir.

İstanbul Büyüksehir Belediye Başkanı kıymetli Ekrem İmamoğlu’nu sehitlerden ötürü manşete taşıyıp hedef gösteren paçavralar da birinci derece sorumludurlar.

En zavallı beyanat ise maalesef iktidarın daimi sadık gücünden, MHP'den, Devlet Bahçeli’den geldi:

"Bir parti lideri nereye, nasıl gideceğini araştırmalı."

Yazık ki ne yazık!

Ana muhalefet lideri senden mi izin alacak nereye gideceğine?

Hele şehit cenazesine gitmek için?

İktidarın ve ortaklarının görevi güvenliği sağlamaktır ve askerlerinin şehit olmasını engellemektir.

Bir Savunma Bakanı düşünün ki, ana muhalefet liderini linç etmeye yeltenen meczuplara "Değerli arkadaşlarım, şu ana kadar mesajlarınızı verdiniz…" diyor ve kimse bu yüzden kendisine bir şey söyleyemiyor. Asıl meselemiz bu galiba…!

Bu olay korkarım ki İstanbul seçimlerini iptal etmeye dönük ortam hazırlayan, provokasyonlar zincirlerinden biriydi.

Nedense 7 Haziran seçimleri sonrası yaşadıklarımızı hatırlattı bu yumruk bana.

Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, CHP ve tüm demokratik güçlere geçmiş olsun.

Yanında olduğumuzu ve kılına zarar gelmemesi için gereken neyse tüm CHP'lilerin ve tüm yurtseverlerin kendisini her pahasına koruyacağımızı söylemek isterim.

Sana kalkan o hain yumruk hepimize ve tüm ülkemize kalkmıştır.

O yumruğu atan hain piyon ellere ve kışkırtıcılarına gereken dersi bu halk olarak hep birlikte vereceğiz elbette.

Önceki ve Sonraki Yazılar