Mustafa Ülkü Caner

Mustafa Ülkü Caner

Öldürmek için “FREİBRİEF”

ALMANCA bir kelime…
Sınırsız yetki, her yol ve yöntem serbest, mutlak irade özgürlüğü, istediğimi yaparım yetkisi ve buna benzer nice anlamlara geliyor.
Bizde buna “açık çek” vermek derler.
Hafta sonu çıkan yeni 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname 37. maddesi tam bir “Freibrief”.
Kim için?
Aslında herkes için!
Tabii iktidarın borusunu öttürenler için Freibrief olarak değerlendirilirken, başkaları için ölüm fermanı da denebilir.
Tamam da iktidar ne? Kim? Yana olan, karşı olan ne ve kim?
Bugün sana, yarın bana…
Dost düşman anlık karışıyor.
İstenen Kaos bu mu yoksa?
Nereden bakarsan!
Bu düzenleme ülkeye saçılmış pimi çekilmiş el bombaları gibi olabilir.
Bu maddeyi oraya Cumhurbaşkanı ve Başbakan ve elbette Hükümet isteyerek ve bilerek koydurttular mı bilmiyorum.
Veya farkındalar mı ne anlama geldiğinin?
Eğer bilgileri dâhilinde değilse ve farkındalıkları yoksa hemen tespit ettirsinler kim o maddeyi oraya koydurmuş.
Bilsinler ki onlar dostları değildir.
Zira bu madde öyle bir şey ki FETÖ’nün 15 Temmuz’da başaramadığını bazı fırsatçılar, çeteciler, hatta bazı mafya bozuntuları bile bu düzenlemeyi istismar ederek başarabilirler.
İç kargaşaya çıkarılan yaldızlı bir davetiyedir bu.
Yani kontrolü mümkün olmayan, keyfi ve çok tehlikeli, iç savaş tehlikesini bile içinde barındıran bir düzenlemedir…
Amaç, 15 Temmuz’da darbe karşıtı sivillerin cezalandırılmasını engellemek ise o zaman bu düzenleme amacını fersah fersah aşmıştır.
Zaten bunun için TBMM gerekirse bir “Genel” veya “Özel Af” çıkarır, iş biter.
Bunun yöntemi de KHK değil,
TBMM’de bir Af Yasasıdır.
Bu düzenleme ile gelecek şekillendirilmek isteniyorsa, işte o zaman durum vahim!
TSK, Polis, Jandarma, MİT, vs. vs. devlet kurumları dururken sivil güçlere böyle bir “Freibrief” vermekte ne demek?
Bunun anlamı sivil kargaşa çıkarmak ile eşdeğer sayılmaz mı?
İktidar bu düzenlemeyi derhal gözden geçirmelidir.
Zira en çok kendisine zarar verebilecek bir yol açmaktadır.
Siyasi muhalefetten vazgeçtim.
Hadi onlar siyaseten karşılar.
Ama bu ülkenin bir de hukukçuları var.
Hani herkesin sıkışınca ilk akla gelen meslek gurubu: Avukatlar
Türkiye Barolar Birliği var.
Türkiye Barolar Birliği,
Başkanı Metin Feyzioğlu’nun açıklamasıyla durumu çarpıcı şekilde özetledi:
“Dehşete Düştüm”!
Evet, iktidardaki sorumluluk sahibi insanlar;
Bu maddeyi önyargısız ve aklıselim şekilde tekrar okuyun lütfen!
Siz de dehşete düşeceksiniz eminim.
Ve demokratik tepkiyle size uyaranlara teşekkür edeceksiniz!
Ha, bilerek yapılmış bir şeyse…
Bunu düşünmek bile gerçek bir dehşet olur!

Önceki ve Sonraki Yazılar