Mustafa Ülkü Caner

Mustafa Ülkü Caner

“Paralel hükümet”

Anamuhalefet CHP’nin  lideri Kemal Kılıçdaroğlu  siyasi dilimize yeni bir kavram ekledi.
TBMM’de salı günleri yapılan ve TV’lerden canlı yayınlanan  Grup Toplantısı’nda geçen haftaki konuşmasında ülkemizde 2 hükümet bulunduğunu açıkladı:
Birincisi: Başbakan Binali Yıldırım’ın kurduğu, TBMM nezdinde güvenoyu almış “Anayasal T.C. Hükümeti”.
İkincisi: Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın ‘Saray Hükümeti’ .
“Aynı menzile yürüyen paralel 2 hükümet var” .
Hepimiz, hani derler ya, koyun gibi dinliyoruz, izliyoruz!
Sanki TV ‘de Latin Amerika dizisi yayınlanıyor!
Sanki bir Afrika kabile devletinden bahsediyor!
Bu cümleyi Parlamentodaki Anamuhalefet Genel Başkanı söyleyince durum bambaşka ve çok ciddidir.
Kılıçdaroğlu, özellikle dış politika, tarım politikası” ve eğitimin “Saray Hükümeti’ tarafından yapıldığını açıklıyor.
Devletin içinde paralel yapı deyince insanın aklına hemen FETÖ tarikatı terör örgütü PDY (Paralel Devlet Yapılanması) geliyor.
Bu anlamda Kemal Kılıçdaroğlu’nun TBMM’de ileri sürdüğü bu yeni kavram çok önemli bir açıklamadır.
Bu iddiası doğru ise ortada bir anayasal suç işlenmektedir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı  bunu suç duyurusu olarak algılayıp soruşturabilir.
Gerekli koşulları varsa Anayasa Mahkemesi’ne Yüce Divan işleviyle başvurabilir.
Çünkü anayasal olmayan bir 2. Hükümet’ten bahsedilmektedir.
Ülkemizde sadece bir anayasal Hükümet’imiz olabilir.
İkincisi varsa gayrimeşrudur.
Varsa ağır suçtur, yoksa da iddia edilmesi manidar olurdu…
İddia doğru değilse Anamuhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili soruşturma açılabilir.
Yargıtay Başsavcılığı şimdilik sakin bir şekilde izliyor.
Varsa vardır, yoksa yoktur… Ben önüme bakarım!
Kılıçdaroğlu “devletin yönetilmediğini”, “savrulduğunu” söylüyor.
Bütçenin denetimsiz savruk şekilde harcandığını dile getirip, hesap soruyor.
Kılıçdaroğlu tek başına, sadece siyasi değil, idari, mali ve bütçe denetçisi müfettiş görevlerini üstlenmiş gibi.
O hesap soruyor.
Anayasal yetkili ve görevli makamlar ne yapıyor?
İzliyor ya, yeter de artar bile!
Yetmedi; “Yasama, yargı ve yürütme organları…
Hiç birisi bağımsız değil.
Hepsi saray hükümetine bağlı” diyerek örnekler verdi.
Üzerine alınan hangi yasama, yürütme veya hatta yargı var?
“Fiilen var olan gayrimeşru saray hükümetinden” bahsediliyor.
Tüm anayasal kuruluşlar izliyor, dinliyor.
Demokratik hukuk devletinde alışık olunmayan olayları kanıksar hale geldik.
Bu durum hiç bir açıdan normal değil.
Sonuçta bedelini hepimiz ödüyoruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar