Ama Portakal ve mandalina veya narenciye gibi faydalı meyveler bile artık siyasette tehdit ve hedef gösterme aleti oldular ya.

Helal olsun bizim yaratıcı zekamıza!

Keşke herşey Portakal gibi faydalı bir şey olabilse!

Sıksanız meyve suyu olur, şifa dağıtır!

Posası bile tatlı niyetine yenilir.

Kabuğundan bile reçel yapılıp faydalanılır.

Yani Allah’ın müthiş faydalı gerçek bir lütfu.

                           ***

Onu sık, bunu ez!

Nereye kadar?

Ama sonuçta o sıkıcı ne olur?

Ne işe yarar?

Her alet gibi onun da yaşamda bir rolü vardır.

Ama sonuçta onun da bir sahibi vardır.

Eninde sonunda kullanılır, genellikle metaldir  paslanır ve layik olduğu bir yere atılır.

Sahibi insan ya, onun da bir gün C vitamini deposu Portakal’a ihtiyacı olur elbet!

İşte bundan bile olsa Portakal’a en çok narenciye sıkıcılarının sahip çıkması gerekir.

Hem müşterileri, hem de bizzat kendileri için.

                           ***

Demokrasi  toplumlarının olmazsa olmazı özgür basın ve gazetecilerdir.

Basın özgürlüğüne sahip çıkarken bile özsansüre gerek duyuluyorsa, bu o toplum için büyük bir faciadır.

Özellikle basın özgürlüğü konusunda bile yukarıda bilerek örneğini sergilediğim mecazen ve dolaylı anlatıma başvuruluyorsa bu aslında en çok o ülkeyi yönetenlerin durumlarına açık bir delalettir.

Basın özgürlüğü ve gazetecilerin güvencesi her demokratik iktidarın namusudur aslında.

Bundan dolayı en çok iktidarı ellerinde bulunduranların geniş hoşgörüyle o namuslarını korumaları gerekir.

Hem demokratik toplum, hem de bizzat kendileri için!

Elbette ülkemizin uluslararası prestiji için de bu konu hayati önemdedir.

İşte bundan dolayı Fatih Portakal’a en üst seviyeden , biraz da alaycı bir usul ile ayar verilmesi ve hatta kendisinin hedef gösterilmesi demokratik toplum ve anayasal düzenimize aykırı bir davranıştır.