Mustafa Ülkü Caner

Mustafa Ülkü Caner

Rantsal dönüşüm!

Amaç  aslında ,  “kentsel dönüşüm” olması gerekiyordu.
Ama şark kurnazlığını meslek edinince birileri…
“Rantsal” oldu çabucak “kentsel”.
Ya da  Apart-man-sal(!)
Tüm değer ve ahlakın esası Rant olunca hiç bir konuda sınır kalmıyor!
Ar damarları çatlayalı çok olmuş da, artık paramparça olmuş.
✶✶✶
Maşallah!
“Dönme” konusunda her alanda zaten uzmanlaşıldı.
Bugün öyle, yarın böyle!
İşine gelirse.
Yeter ki reis istesin!
✶✶✶
Sosyal yaşamın bütününü bile  ağırlıklı olarak  toplumda 1500 yıl geriye hızla “dönüştürmeyi” başarabiliyoruz (!)
Ama maalesef kentsel dönüşümü sağlayamıyoruz.
En azından varsayılan amacı olması gerektiği gibi beceremiyoruz.
Hatta gelecek nesillerin “kentsel dönüşüm “hayallerini bile yıkıyoruz.
✶✶✶
Halkımızın dilinde kısaca “kentsel dönüşüm” diye adlandırılan 6306 sayılı Afet Riskli Yapıların Yenilenmesi Hakkında Kanun projesi ülkemiz şehirciliği bakımından inanılmaz büyük bir fırsattı.
✶✶✶
Mülkiyet hakkına ilişkin hukuk tanımazlık bir yana!
Tapulu malınız 2/3 çoğunluk ayarlanınca sizlere ömür.
Artık ihalede elinize ne geçerse!
✶✶✶
Görünürdeki  amacı deprem gibi kentsel afet  riski taşıyan alanların ve binaların tespit edip belirlenmesi ve sağlıklı, güvenilir ve yaşanılabilir hale getirilmesiydi.
En azından hadi böyle olduğunu farz edelim.
✶✶✶
Gecekondu yapılaşmasını büyük ölçüde azaltmak ve yıkılma riski olan binaların devlet kaynaklı çok uygun ve ödenebilir inşaat kredisi, kira yardımları, harç ve vergi avantajları gibi araçlarla yeniden inşasını sağlamak amacı vardı.
Bir ölçüde gerçek anlamında faydalı da oldu ve halen olmakta.
✶✶✶
Ancak her konuda olduğu gibi bu projenin de ırzına geçmeyi başardık toplum olarak.
Nitekim olay ağırlıklı olarak bina yenileme  olarak devam ediyor.
Apartmanlar yıkılıyor, neredeyse bire bir aynıları dikiliyor.
Ne imar hataları düzeltiliyor, ne de otopark alanları, park ve oyun sahaları ekleniyor.
✶✶✶
Böyle olunca da gerçek kentsel dönüşüm aslında en azından 40-50 yıl öteleniyor.
Kentlerimizin  gerçek anlamda yenilenme şansı yok ediliyor.
Çocuklarımız ve torunlarımız bize ne kadar kızsalar yeridir.

Önceki ve Sonraki Yazılar