Mustafa Ülkü Caner

Mustafa Ülkü Caner

Trump’ın Flynn telaşı

Bu telaş dünyayı yakacak gibi.
Gözünü sevdiğim korku duygusu!
Aslında insanca bir duygu…
Ama özellikle haksız olunca korktukça kontrolsüzce büyüyen, yakinen bildiğimiz, başımızda yaşadığımız duygu.
ABD Başkanı Trump’ın  korkusu pek fazla.
Okyanusu aştı, Kudüs ile Ortadoğu halklarının başına patladı.
Tüccar ya, içeride özellikle Musevi lobisinin, savaş sanayinin ve bizim cahil güruhu aratmayan Amerikan karakterdaşlarının takdirlerini toplayacak.
Özellikle Kuzey Irak ve kuzey Suriye stratejileri topallayınca, has ortağı İsrail’e daha sıkı sarılıyor.
Ama bununla aslında başta İsrail halkı olmak üzere İsrail varlığını da tehlikeye atıyor.
Cesetler üzerinde yürümeyi göze almış.
Günümüzün baş kaos strateji uzmanı Trump, demek ki fena sıkışmış.
FBI soruşturmaları, seçim çalışmalarında Rusya bağlantıları, yalanlar, dolanlar…
Başkanlık seçiminde hile müdahaleleri iddiaları…
Zaten 1 yıl önce Başkanlık koltuğunu kıl payı ele geçirebilmişti.
Kendisine ne danışman, ne de Bakan yetişiyor.
İstifa üstüne istifalarla çalkalanıyor Amerika.
“Dış düşman” yaratmak gerek onun için.
Seçim çalışmalarında en yakın çalışma arkadaşlarından ve bir süre ulusal güvenlik danışmanı
olarak da görev yapan Michael Flynn, yalanlarıyla yakalandı ve önemli bir itirafçı oldu.
Bu süreç Trump’ın  başkanlığını tehlikeye attı.
Muhtemelen 2018 yılı, onun Başkanlık  yetkilerinin elinden alınması  veya istifası ile çalkalanacak.
Bu konu kendisi için hapis cezası ile bile sonuçlanabilir.
İşte bundan dolayı Kudüs konusunu kaşıyarak dikkatleri dış politikaya çekmeye çalışıyor.
Bu adımı atmayı bir süredir aklından geçiriyordu zaten.
Önce geldi 500 milyar Dolarlık  silah sattı bölge ülkelerine.
Sonra bölgenin Kudüs üzerinden bam teline bastı.
Çok klasik bir olay aslında…
İçerde sıkışınca dışarıda taş at.
Özellikle cahil destekçi cenahını kemikleştirerek yanında tut.
Yani “vatan, millet, Wall Street”.
En ucuz algı ve propaganda yolu. Şovmenlik yani.
Hepimizin yakından tanığı en ucuz bir yol.
Dünyanın her yerinde geçerli…
Ortadoğu’da Amerika başkanlığında akıttıkları oluk oluk kan yetmedi, bölgenin en hassas noktalarını deşmeye devam ediyor.
Şimdi de Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıdığını ve ABD Elçiliği’ni oraya taşıyacağını söyledi.
Tüm dünya ayağa kalktı.
Birleşmiş Milletler, başta olmak üzere hemen hemen tüm ülkeler derhal bu karara karşı tavır aldı.
Ülkemizde de haklı olarak iktidarı, muhalefeti tek bir ses oldu bu kaos bombasına karşı.
Bu konu iç politika malzemesi olamaz, olmamalı.

Tavır almak yetmez.
Bir şeyler yapmak gerek.
Amerika’yı Akdeniz’den askeri anlamda kovmadan Ortadoğu’da barış olmayacak.
Amerika bölgedeki askeri varlığı ile Avrupa ve Ortadoğu’nun  barış ve güvenliğini tehdit ediyor.
Aslında tüm dünya barışını tehlikeye atıyor.
Ey, Avrasya, uyan artık!
Ucuz, ilkel, ırkçılık, aşırı din ve abartılı milliyetçilik ile değil;
Ama demokrasi, insan hakları, hak, hukuk ve adalet ile!

Önceki ve Sonraki Yazılar