CHP bu ülkenin, tuzudur, unudur, şekeridir.

Aslında çimentosudur.

Muhalefette bile ülkenin ve vatandaşın güvencesidir.

Cumhuriyetimizin sigortasıdır.

Rejim, değişse de, adalet ölse de, hatta ülke de düşman postalları hüküm sürse bile CHP’nin bu temel önemlerini yok edemez.

CHP, Atatürkçülerin ve Cumhuriyet’in kalesidir.

Hiç bir dış tehdit ve saldırı bu kaleyi dışardan yıkamaz.

Bunun tek bir istisnası vardır:

Kalenin içten fethedilmesi!

Dedik ya, CHP vatanın teminatıdır, tuzudur.

İşte bu tuzun kokması sağlanırsa tüm ülke de kokar, sonrasını yazmak bir yana düşünmek bile istemiyorum.
***
Ama korkmayın.

Bu tuz kokmaz!

Çünkü bu tuz dev  bir kaya tuzu parçası.

Üzerindeki tozu silkeler atar!

Nasıl mı?

Bunun en kolay yolu Adalet Yürüyüşü kahramanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun partisine kıyamayacağı akıl ve vicdanına olan ümidimiz.

Zira kurultay konusunda “Erkek”imsi sayma yöntemleri ile partinin üzerine gölge düşmesine seyirci kalması ve hatta bunu desteklemesi adalet ve nefasetin katili yaftasına yol açar ki, böyle bir vicdansızlık O’na hiç yakışmayacak.

Kılıçdaroğlu’na parti tabanı bir yana 15 milyon seçmenin ve bir o kadar müstakbel seçmenlerin beklentisine uygun  akli ve vicdani karar alıp, Kurultay’ı toplayacağı inancı halen vardır.

Daha bir kaç gün önce 604’ ü getirin, toplayalım diye “Erkekçe” çıkış yapan Genel Başkan Yardımcısı önüne konan noter tasdikli imza belgelerini baştan sona, sondan başa istediği kadar sayadursun.

O 630 imza saymakla azalmaz!

Kendinizi olabilir ama Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP’yi  trajikomik durumlara düşürmeyin!

Sayın Genel Başkan’ımız Kılıçdaroğlu!

Lütfen çeperinizdeki görevli ve proje parçası “Beka kuşağını” yırtıp dağıtıp, ülkenin ve partinin önünü açın.

Bizler sizlerle daha büyük ve güçlüyüz.

Toplayın 9 Eylül’de şu Kurultayı ve o Kurultayın “Babası” olun!

Yoksa rejim değişikliğinin Atatürkçü Cumhuriyeti tasfiye belgesini mühürlemek size kalır.

Tuzun kokmasına en başta siz izin vermeyin!

Lütfen umutlara, CHP’ye ve ülkemize sahip çıkın!