TERKETMEDİ SEVDAN BENİ

Hani nasıl başlıyordu o gözlerimizi dolduran türkü, Fikret Kızılok’un  

besteleyip ünlendirdiği, Cem Karaca’nın da Rahmi Saltuk’un da söylediği;

Hani ‘’Arkadaş’’ta Yılmaz Güney ve

Melike Demirağ’ın dillendirdiği Ahmed Arif ‘’olağanüstü’’şiiri;

‘’Terketmedi Sevdan Beni’’

Sürüyordu aynı güzellikte; 

‘’Aç kaldım susuz kaldım/

Terketmedi sevdan beni…’’

Ve bir dolu anlatılması gerekenler, birkaç

dizede toplanıp çıkıyordu ortaya bir türküde…

Bir yaşamın bir kavga dolu yaşamın belirlediği,

kavganın sevda olarak güzellendiği bir türkü alıp

candamarlarından vuruyordu insanı…

Yaşamın dayattığı tüm konumlarda ve bilimde ve

sanatta ve sporda ‘’hain karanlık gecelerde’’

verilen uğraşların kavgaların türkülerde dile

gelmesi sarıp götürüyordu insanı…

xxxxx

Bir dolu namussuzun, bir dolu çıkarcının

dolayınızda dolaşıp durduğunu görünce,

bir güzel düşünce, bir güzel kavga, bir güzel

türkü ile mutluluğu yakalayabilirdi insan…

Doğallıkla;  ‘’paslanmaz yürekli’’ydi o insan…

Nerde, nasıl ve ne durumda olursanız olun,

bir başka insanı satmadıktan , kendinizi

satmadıktan sonra, o türküler, o düşünceler

sevda gibidirler; terketmez insanı!

Bir gün ‘’tek başına’’ da kalsanız, ama içeride,

ama dışarıda, ama aç, ama susuz ve de tütünsüz, derseniz ki;

‘’Terketmedi Sevdan Beni’’, insansınız.

Hani nasıl başlıyordu o türkü:

‘’terketmedi sevdan beni’’ ve yürüyordu her birimizin yüreğine;

‘’Aç kaldım, susuz kaldım/ Terketmedi sevdan beni’’

xxxxx

Korona günlerinde…

Şu ‘’kesin tecrit’’te...

‘’72.Hariciye Koğuşu’’mdan hepinize;

Tek tek...

MERHABA…

Dostlarım benim...

xxxxx

Attilâ İlhan’ın, ‘’Kaptanımın’’ dediği gibi;

‘’Ben ölsem bile beni dağbaşlarına

tek başıma gömseler bile ben hiç yalnız

kalmayacağım bizim taraftan hiç kimse yalnız kalmayacak!’’

’’Terketmedi Sevdan-ız Beni…

Terketmedi!..

Önceki ve Sonraki Yazılar