Yazmaya başlayalı beri en az yirmi yazıda Caner Erkin ve Gökhan Gönül’ün gidişinde baş sorumlunun Aziz Yıldırım olduğunu yazdım. İkisinin de aylar öncesinden taciz, baskı ve dışlamaya maruz kaldığını adeta kovulduklarını dile getirdim. Taraftarın önüne atıldıklarını, onların suçsuz olduğunu hep savundum. Başkan Ali Koç birkaç gün önceki camiaya sesleniş konuşmasında aynen şunları dedi:

“… 3 Temmuz’dan sonra da kendi kalemize gol atmaya başladık. Kişisel kaprisler diyeyim... Bugün Türkiye’nin en iyi sağ beki ve sol bekini elimizle gittik karşı takıma verdik. Elimizle gittik verdik. Ve bilâ-bedel verdik. Bir gün onlarla ilgili konuşuruz vaktimiz olunca, onların detaylarını. Çünkü hiç kamuoyuna sunulduğu gibi değil…

Şimdi manipülasyona maruz kalmış fanatikler diyecekler ki “Gökhan Gönül devre arasında Beşiktaş ile sözleşme imzaladı..!” (1) Bu doğruysa bile ben size Gökhan’a çekip gitmesinin ekim ayında dolaylı olarak söylendiğini söylüyorum; onun yerinde olsanız, kovulsanız siz ne yapardınız? (2) Bir gün gerçekler ortaya çıkacak; Gökhan Gönül’ün devre arasında ön-sözleşme imzalamadığı, en fazla dolaylı yollardan iletilen Beşiktaş ilgisine aşırı olumsuz bir reaksiyon göstermediği ortaya çıkacak.

Aziz Yıldırım’ın anlattığı “falancayı gönderdim Gökhan’ın menajerine, yok şu kadar istedi yok bu kadar istedi” şeklinde andığı görüşmelerin zaten kovulmuş, onuruyla oynanmış olan Gökhan’ı taraftarın önüne atmak için sergilenmesi zorunlu tiyatro olduğunu anlamak için de süper zeki olmaya gerek yok.

Taraftarın önüne atma işini kusursuz yapan Aziz Yıldırım ve ekibi Caner Erkin olayında da süper(!) çalıştılar. Inter macerası sonrası bile alabilmek imkânı varken NTV’de Aziz Yıldırım olayı üç saniyede kestirip attı. Ali Koç’un dediği gibi elleriyle sundu Beşiktaş’a. Aslında hediye olunan şey bir veya iki şampiyonluk idi…

Gökhan ve Caner’e edilen hakaret, küfür ve aşağılamanın sonucu çok daha kötü. Biri hep Fenerli olan, biri bacağındaki dövmeye rağmen diğerinden daha büyük Fenerli olmuş iki oyuncu büyük acılar çekti. Gökhan’ın kanlı forması müzeden kaldırıldı. Statta başına dolarlar atıldı sanki para için gitmiş gibi… Caner hamile eşine söylenenler deyip susmak istiyorum… Tüm bunların sorumlusu Aziz Yıldırım..!

Edilen küfürleri, o iki insanın çektiği acıları görünce, nasıl bir insanın içi rahat eder diye düşünüyorum Aziz hakkında. “Oh olsun bana biat etmeyen itlere” filan mı diyor içinden? Vallahi adamlarına dövdüreceğini bilsem yine de sormak istediğim onlarca soru var kendisine. Olanlar tek adamlığın doğal sonucudur biliyorum; sahte kahramanlar, soytarılar ve çokça kurbanlar… Ama Aziz’in de Fener sevgisi vardı en başta. Kendisini Fener sanmadan çok önce. Biraz olsun bir şeyler hissediyor mu acaba şimdilerde..? (Fikret Orman da aynı değişim fazında şu an, kendisini Beşiktaş ilan etti. Yaptırdığı baskın seçim sonrası olağan kongrede göndermeli Beşiktaşlılar onu. Şampiyon bile olunsa…)