Sıkı bir Klopp'çuyum lâkin kabul etmek gerekiyor ki Guardiola hak etti. Evet; Guardiola'nın çalıştırdığı Manchester City'nin şampiyonluk için üç maçı kaldı: Burnley, Leicester ve Brighton...

Bu saatten sonra sürpriz olmaz ve olmasın zaten. Ligin başında, taa 7 Ekim'de Liverpool - City maçı 0-0 bittiğinde "Bu iş bitti, Klopp ilk defa korktu, Liverpool şampiyonluğu kaybetti" demiştim ve işte o iki puan şimdi şampiyonu belirliyor...

TC lümpen taraftar tipi çamura yatmaya kalksam çok şey sayarım ama saymamalı, rakibin hakkını teslim etmeli. Tüm kulvarlardaki kendilerine ait gol rekorunu 157 golle kıran bir GuardiolaSpor var karşımızda. Daha oynayacak dört maçları var...

Şampiyonluğu kazandıkları Manchester United deplasmanında (0-2), ev sahibi elinden geleni yaptı. 5-3-2 çıktılar, 0-0 bitirdikleri ilk yarıda son maçlarına göre beş kilometre fazla (57 km) koştular. Beşli defans ve koşudan başka çare bırakmadığını Guardiola da biliyordu. Ev sahibi hoca Solskjaer'in yapması gereken ikinci yarının başında iki ön orta sahasını değiştirmekti. 50. dakika yerler diye düşündüm; 54'te yediler...

Sırf beraberlik eldesi için bile ikişer oyuncunuza diyeceksiniz ki: "45 dakika için sahadasınız ve size ölene dek koşmayı emrediyorum..!" İşte böyle bir takım var karşınızda. Şampiyon var!

Not-1: Guardiola'nın şifresini Klopp çözmüştü ama bu sezon "mütedeyyin" başka bir futbol oynadılar, hak etmediler.

Not-2: Guardiola bu denli muhteşemse neden her sezon Avrupa Şampiyonu olmuyor?

(1) Gönüllerde oluyor

(2) Kusursuz oyunu aslında çok zor bir oyun, sürekli genişe açılan... Sakatlar çok etkiliyor. İlkay'la şampiyonlar ligi alınmaz.

(3) Bu sezon Tottenham'a Cüneyt Çakır'ın hatalı kararı ile elendiler. Ama hakeme kızmak anlamsız zira oyuncunun golü elle attığı on kamera açısından yalnızca birinde belli oluyordu...