Osman Koray Kapan

Osman Koray Kapan

Küçük gören Abdullah

ABDULLAH Avcı benim sınıflandırmama göre defansçı hocalardandı.
Kendisi ve gözlemim adına gösterdiği gelişim özel maç taktiklerinden ibaretti ama bu da büyük saygıyı hak ediyordu.
Zira her defasında perişan ettiği hoca Şenol Güneş idi.
İki yıldır şampiyon olan, Şampiyonlar Ligi'nde iki yıldır gruplardan çıkan (evet geçen yıl da çıktı sayabiliriz; hakem faciası vardı son maçta) Şenol Hoca'nın Beşiktaş kariyerindeki çizikleri hep Abdullah Avcı çekmişti.
Biraz da büyük takım eskilerinden kurtulma artısını sağlayan Adebayor, Clichy, Caicara gibi kadro takviyelerinin de etkisiyle olsa gerek; deplasmandaki Sevilla maçında oynanan oyun klasik Abdullah Avcı futbolundan çok farklıydı.
Özetle sabit fikirli değilim; yeni Abdullah Avcı'ya ben de saygı duyuyorum...
Galatasaray-Başakşehir maçı öncesi Abdullah Avcı'dan özel bir çözümleme bekliyordum.
Hücuma dönük saldırgan bir oyun oynayan Galatasaray'a karşı kim bilir ne zekâ ürünü taktikler üretecekti?!
Ama o da ne?
Mossoro yerine fizik gücü sıfıra yakınsayan Arda ile maça başlaması yetmezmiş gibi ortada özel bir yaklaşım da yoktu.
Maç öncesi "Galatasaray'ı çok pis analiz ettik" diyen Edin Visca'yı bile mort edecek; klasik açılan stoperlerle oyun başlangıcı dâhil her şey aynıydı.
Abdullah Avcı, Şenol Güneş'e duyduğu saygının onda birini Fatih Terim'e duymuyordu... 
Maç düdüğü çalmadan, 11'leri gördüğümde yine de ilk yarıyı Elia ya da Visca golüyle Başakşehir alır demiştim.
Zira Cimbom oyuna Denayer baltası ile başlıyordu.
Maicon gibi bir stoper kesilip de saatsiz bomba Denayer ile başlanır mıydı?!
Ama Fatih Hoca, Denayer'i bize kötü gözüktüğü sol stoper ya da sol bekte değil, sağ stoper olarak oyuna başlatıyordu.
Denayer'in hızı, oluşacak sağ bek Maicon üçgen pozisyon ve defans açıklarını kapatmak için gerekliydi.
Zaten bu açıkları kapamak adına ülkenin en iyi sağ beki Maicon'u yedek bırakmayı bile denemişti şaşırtıcı şekilde.
Kendi açığını örten Fatih Terim bir de Abdullah Avcı'nın oyun başlangıcını presle bozunca işler iyi gitti.
Tabi Arda'nın etkisiz oyununu da eklemek lazım artı bir faktör olarak.
Beş yıl sonra Arda "ben büyük Cimbomluyum, o maçta bilerek iyi oynamadım" derse şaşırmam.
Diyebilirsiniz ki ikinci gol elle atıldı ve son dakkada geldi.
Sağ bek Mariano'nun sol ayağıyla 22 metreden uzak doksana attığı gol olmasa galibiyet gelmeyebilirdi...
Maç, oyun Galatasaray'ın hakkıydı, ben onu söylüyorum.
Görünen: Şenol antidotu Abdullah'ı yenen Fatih, Şenol'a hem de iç sahada asla yenilmez...

Önceki ve Sonraki Yazılar