Osman Koray Kapan

Osman Koray Kapan

LİG TV ve Şansal Büyüka

Süper Ligin internet yayın haklarını bir GSM firması alabilir ama televizyon kısmını Lig TV’nin alacağına şüphe yok. Lig TV, “abonelerimizin ancak yarısı futbol üyesi ve zarar ediyoruz” diyor. 1,5 milyon civarı futbol aboneliği tabiki az ama bunda kanalın da suçları var.
         Lig TV her şeyden önce kulüplerin ayar verebildiği, başkanlardan korkan bir resmi kanalmış gibi olmamalı. Etliye sütlüye karışmaz, karışamaz yorumculuk terk edilmeli. Terbiyeli olalım, kimseyi kırmayalım derken hiçbir önerme üretilmeyen sıkıcı programlar ortaya çıkıveriyor.
         Bu noktada seviyenin düşürülmesini kast etmiyorum; futbol programı sanılan kimi soytarılıklar silsilesi ile Lig TV’nin işi olmamalı. Pınar Bekbölet, Erman Özgür, Mustafa Sapmaz, Engin Kehale çizgisi güzel ama daha cesur yorumlar yapabilmeliler.
         Premier Lig’de hemen her maçın içinde birçok öykü barındırdığından dem vururuz. Süper Lig’de de öyküler var, maç reklamlarından itibaren heyecanı artırıcı sunumlarla kendi öykülerimizi oluşturabilir ve ilgi çekici hale getirebiliriz. Her maça iki dakikalık reklam hazırlanıyor; içinde geçen hafta attıkları gollerin görüntüsü ve klasik “maç çok heyecanlı geçecek” cümlesi…
         Örneğin bu hafta Antalyaspor – Rizespor maçı var. Rıza Çalımbay’ın Etoo’ya bakışı nasıl? İlk 11’e koyacak mı? Danilo’nun sakatlık durumu ne? Muhtemel 11 nedir? Kweuke hazır hale geldi mi, 90 dakika oynayabilecek mi? Hikmet Karaman bu hafta da kaybederse neler olur? Sakat, cezalı var mı? Hoca demeçlerinden spot cümleler ile sonlanan tanıtımlar…
         Daha düşünülse neler çıkar… Böylesi tempolu bir maç tanıtımı ulusal kanallarda ya da sosyal medyada dolaşsa… Şehirdekiler maça gider, uzaktakiler “ya bu Lig TV kaç para? Geyik yapılan programları izleyeceğime maç izleyim” diye düşünür.
         Hafta içi alınacak hoca demeçlerinin, ortamın rekabet anlamında kızıştırılmasının, öykü oluşturulup final merakı oluşturmanın herkese faydası olacaktır. Birincil görev Lig TV’nindir.
         Yalnızca büyük(!) takımları konuşmak, uzattıkça uzatmak programları izlenilir ve hatta dayanılır kılıyor mu sizce? “Kim ne derse desin büyük takımları konuşmazsan izlenmezsin” köhne anlayışı Şansal Büyüka ile sonlanır umarım. Anadolu maçlarına dikkat çekmezsen; hocalarını, futbolcularını konuşturmazsan ne ilgi çoğalır ne hakemler düzelir.
         Geçmiş zaman NTV, sonrasında kimi yorumcular ve Lig TV sayesinde gerçekten futbol seven on binler oluştu. Bizler futbolda bir anlayış/yaklaşım devrimi yapacaksak inanın bana ilk adımlar yayıncı kuruluştaki gençler tarafından atılacaktır, atılmalıdır. Devrim zemini böyle oluşacaktır.
         (Şansal Büyüka okusa keşke bu yazıyı. “Bana köhne anlayış sahibi demiş, vay alçak!” dese. “Ekip çalıştı etti, öyküleştirdi, proje getirdi de ben mi reddettim Koray?” dese. Gençler utansa. Hemen Rıza ve Hikmet Hocaları arasalar… “Haftanın en büyük kapışması Antalya’da” tanıtımı ile şok etseler…)
GÜNDEME İLİŞKİN NOT: Taktiksiz ve hatta şablonsuz, milli takımda “ben buldumculuk” oynayan en zengin dede Fatih Terim için vakit; torunu ile o park senin bu park benim gezme vaktidir.
         

 

Önceki ve Sonraki Yazılar