Bir teknik adam seçmek zordur ama asıl önemli ve zor olan sonrasıdır; kadro değişiklikleri hocaya danışmadan yapılmamalıdır. Hatta onun tercihleri baş faktör olmalıdır.

Bu demek istediğimi defalarca ister beğendiğim (Klopp) ister nefret ettiğim (Mourinho) hocalar üzerinden anlatmaya çalıştım; yerel örnek üzerinden tekrarlamak istiyorum.

Beğenelim beğenmeyelim Ersun Yanal’ın bir oyun mantığı var. Buna uymayan oyuncu transfer etmek takımı geri götürüyor...

Victor Moses; İngiltere premier liginden, Chelsea şampiyonluğundaki ilginç kanat beki rolünden tanıdığımız iyi bir oyuncu. Türkiye’ye neden geldiğini anlamadığım bir isim...

Portföyüne kanat bekliği katmış olsa da Moses’a Ersun Yanal oyununda yer yok. Aynı şekilde top kaptıran Valbuena’ya da yer olmadığı gibi... Üstelik Moses’ın sürekli bir kulvar oyunu ısrarı var. Kanat gözüküp hem forvet hem orta saha olarak içeri drive etmeyi bilmeli, istemeli.

Miha Zayts’a Ersun Hoca’nın direkt karşı olduğunu öğrendik ki o noktada da haklı olabilir. Moses çok büyük isim ve transfer imkânı kısıtlı olduğundan kimselere bir şey diyememiş olabilir. 

Serî aptallıklar sonucu eksik kadroyla çıkılan Zenit deplasmanında oyuncular elinden geleni yaptı ama sistemi bozan “star” nedeniyle; üstün oyuna rağmen hem ikinci gol bulunamadı hem de gol yenildi.

 Ya Ersun Hoca Moses ve Zayts’lı sistem kuracak ya da yönetim sezon sonunda gerekeni yapacak. Süper baharat yemeği bozuyor...