Devletin yücelerinin sevdiği ve feraha kavuşturduğu iddia edilen Trabzonspor’u UEFA cezalandırdı. Halbuki ülkenin mantığı tam ters bir durumu anlatıyordu her anlamda...

        Detaylara girecek değilim lâkin Nihat Özdemir federasyon başkanı olarak objektiflikten gayet uzak demeçler vermeyi sürdürüyor. “Fenerbahçe transfer yaparsa çok ağır cezalarla karşı karşıya kalır” ön tehditinden tutun, son Trabzonspor destek açıklamaları kamuoyunu şaşkınlığa itti. Öyle böyle kendini vermedi yani, kanım bordo mavi demedi bir tek. İnanın Trabzonspor Başkanı böyle aşk ile konuşmadı...

        Herkes bu aşırı sahiplenme konuşmasının nedenini biliyor ve söyleyemiyor. Evet ben de yazamıyorum. Ülke böyle. Ama tersini yapmak yani güce tapmak isteyenlerin aşırı tavırlarını da anlayamıyorum. Milyar doların var, halen kimi hallere düşmek zorundasın?!

        Muhafız Alay Komutanlığı, Botaş gibi başlıklara girecek değilim ama Nihat Özdemir’in geçmişinden iki olay çok mühim bence, özellikle Fenerbahçe açısından. Fenerbahçe’nin CAS’a açtığı 45 milyon euroluk tazminat istemli davayı çeken kim? 2011 döneminde şampiyonluğu söke söke aldık diyen kim? “20 milyon Fenerlinin 2,5 milyonu cemaat üyesidir, cemaat Fenerbahçe’ye karşı değil” diye yine dönem gücüne destek atan kim? Yıllardır ve şimdilerdeki yeri de malumunuz...

        Ekonomist Dergisi ile yaptığı İnstagram söyleşisinde işi nereye vardırmış Nihat Özdemir? Okuyunuz: "Birçok ülkede de böyle olaylar oldu. İtalya'da, İngiltere'de ve Fransa'da da oldu. Her ülkede olduğu gibi Türkiye'de de böyle bir olayı yaşadık. Hepimizin bildiği gibi o sezon... 2010-2011 sezonudur. Sezon geride kaldı. 9 sezon geride kaldı. Biz 9 senedir herhangi bir şekilde bir şike olayına rastlamadık..."

        Şimdi yücelere yakın biri Fenerbahçe’yi şikeci ilan etmişse iki türlü yanmalı Fenerliler... CAS’tan tazminat hakkını yitirmişsin üstüne sana devletin yargısı, emniyeti bir operasyon çekmiş, yıllar geçmiş, hiçbir türlü tazminat kazanamayacaksın zira federasyon başkanı, cumhurbaşkanlığı sitesinde yazanların tersini söylüyor.

        Sayın Ali Koç’un Fenerbahçe’yi sevdiğinden kimsenin şüphesi yok. Ama divan kurulunda yaptığı hamlenin karşılığını çok sert verdi yüceler... Bu sene yaşatılan hakem ve federasyon kararlarını da düşünürsek manzara çok açık...

***

        Fatih Altaylı ile Ahmet Hakan kavga ediyorlarmış. Evvelsi gün Fatih Altaylı köşesinde “ne zaman adam oluruz” başlığı altında şunu yazmış: “Uzun adamların gölgesinde yaşayan küçük adamlar gölgeyi kendi gölgeleri zannetmediği zaman.”

        Gölgesiz, güneşli, adaletli, özgür yıllar var mı bu ülkenin geleceğinde acep?