Eksik haftalarını 3 puan aldı sayınca; 14 hafta bitimi itibariyle GS 29 puanla lider, Beşiktaş 28 puanla ikinci, Alanya ve Gaziantep 27ciler ve nihayet beşinci, 26 puanlı Fener...
        Gustavo atılmadığı için Başakşehir’den haksız bir üç puan alan Fenerbahçe’den bunun en az iki katını geri alacaklar. Bir hafta Gustavo bir hafta Caner atılacak... Ve lâkin zaten Fenerbahçe’de şampiyonluk ışığı veren bir oyun yok. Erol Bulut sözleşmesini çok iyi yapmış, düşürmeden gitmez gibi desek yeridir.
        Hakem ve spor aleminin imparatorunun takımı iç sahada güzel oynuyor. Apaçık artı avantajları nedeniyle favori onlar.
        Sergen Hoca saçma sapan açıklamalarda bulunuyor lâkin kendisine hakkını teslim etmeliyim, harika performans sergiletiyor takımına. İç saha enerjisi Beşiktaş’ın camia genlerinde var sanki. Ghezzal, Rosier, N’Koudou görünümü terse çevirdi. Deplasmanda bir kazanıp bir kaybediyorlar, dört beş maçlık deplasman serileri şampiyonluk getirebilir.
        Hoca olsanız hangi kadro elinizde olsun istersiniz dense çoğunluk Başakşehir der ama halen toplanamadılar...
        Düşme hattı da karışık. En zayıf kadroya sahip bir numaralı düşme adayı Denizli, Yalçın Koşukavak ile anlaştı ve iki maç aldı. Bu hafta Ankaragücü’nü misafir ediyorlar. Bir sonraki iç saha maçı da Kayseri ile. Önümüzdeki üç haftada iki galibiyet alırlarsa iki sonucu olur: (1) Yalçın Hoca tanınır. (2) Ankaragücü ve Kayseri biz düşüyoruz demiş olur.
        Samet Hoca Kayseri’yi topladı derken okudum ki Hasan Hüseyin ile sözleşmeyi feshetmişler. Senelerce aklımda duracak bir aptallık örneği. Kritik maçta kırmızı kartla Konya’ya da yenildiler. Bağlasan durmayacaklar...
        Yerel mantıkla, referans sistemiyle ligde zevk ve çekişme aramaya devam... Denizli kurtulabilecek mi? Gençler yine mi düşecek? Sonuncu Erzurum, Mesut Bakkal ile anlaşmış; sonunda Ricardo Gomes ve Novikovas’tan verim alınabilecek mi? İzlemeye devam...