Son yazımın başlığı “Haydi Liverpool” idi; şampiyonlar ligi çeyrek final eşleşmesinin ilk ayağında Liverpool, gelmiş geçmiş en iyi premier lig takımlarından biri olduğu iddia edilen Manchester City’yi ağırlayacaktı.
“Rakipte zayıf halka yok sayılır işbu yüzden umudumuz Klopp futbolu...” diye yazmıştım.
Maçı 3-0 Liverpool kazandı, ilk yarım saatte bulduğu gollerle.
Hemen haftaya rövanş var ve arada Liverpool taraftarlar için en önemli maç olan Everton derbisini oynayacak. Herkes birkaç oyuncu dinlendirilmesini umuyordu ama Klopp, “bu maç taraftarlar için çok önemli, en iyi 11 ile çıkacağız” dedi. Yazının başlığında Klopp’a güveniyorum, Klopp’a inanıyorum demiş bulunuyorum ve durum
şüphesiz öyle ama Everton maçına en iyi 11’in çıkmasını yersiz buluyorum. Gerçi Manchester City de iç sahada United ile oynayacak ve galibiyet durumunda şampiyonluğunu ilan edecek. Liverpool, Everton’u yendiği takdirde ligde ikinci sıraya yükselmiş olacak.
Guardiola City’si rövanşta 3-0’ı çevirebilir mi? Seyirci desteği ve yaratılan hava çok önemli bir faktör futbolda. Yine de Liverpool silahı Mohamed Salah’ın sakatlığı önemli değilse turu rahat geçerler zira deplasmanda atılacak 1 gol, City’nin beş atmasını gerektirecek.
Maç sonrası yapılan geyikler, sosyal medya atışmaları hepsinden keyifli… City’nin forveti Gabriel Jesus. Jesus biliyorsunuz peygamber İsa’nın İngilizce söylenişi. “Liverpool maçının ilk yarısında Jesus altı kez pas atabildi, üçü zaten santradan” tespitinin altına geyiğin biri Mohamed > Jesus yazmış. İki bin yıllık din tarihini 90 dakikada özetledin, helâl olsun diye yorum yapmış başka biri. Ama en güzel yorum Liverpool’un Beşiktaş’ı 8-0 yenmesine yapılan atıf: “Zamanında Bobo da 12 isabetli pas yapabilmişti, 8’i santradan..!” 
Yüzde 66 topla oynayan Guardiola City’si kaleye isabet eden şut atamadı, onu da belirtelim. Ve ikinci yarı sahada kötü bir Liverpool vardı. Klopp çok kızgındı bu duruma. Zira O’nun futbolu safî kontracılıkdan, çakallıktan ibaret değil. Öfkesi maç sonu toplantısında da süren Klopp, güzel skora rağmen hayalkırıklığını kibarca ifade etti: “Ben daha çok futbol istiyorum..!” Hakikaten de öyle. İlk yarıda stoper van Dijk ileride solda top dağıtıyordu bir an. Ama ikinci yarı Klopp cesaretini gösteremedi takım. Ben bile maç izlerken bazı oyuncular hakkında “yaş çıbığınan ele alıcan bunları” dedim, Klopp da kenarda çıldırıyordu…
Bir cümle de yaşadığım ülkenin sporuna dair edelim: Yılın spor adamı Aziz Yıldırım seçilmiş..! Tepenin adamı olmayı kabul eden en tepeye çıkar diye bir atasözü var mı? Rakip spor adamını tokatladığı için mi verilmiş? Beşiktaş’a hizmetlerinden dolayı da olabilir… Caner, Gökhan ve şampiyonluklar…