Büro personeli mi?

Nedeni hala bilinmeyen sebepten dolayı bir gece yarısı Merkez Bankası Başkanı değişti.

Piyasalar “Dolar, Euro ve Altın”ın tarihi bir yükselişiyle açıldı.

Esnaflar kapalı, sokakta maskesiz gezene hemen ceza… Ama AKP 81 ilden gelen vatandaşlarla “lebaleb” kongre yapıyor.

Neredeyse her gün kadın cinayeti…

Güzel ülkemizin, güzel vatandaşlarının her geçen gün zorlaşan geçim sıkıntısı…

Ülkemizde tüm bunlar olurken, Türkiye’nin en büyük gündemi Kürşat AYVATOĞLU denilen bir kişi!

Ekmek almaya para bulamayan milyonlarca insan var, bu adam lüks aracında burnundan “madde” (adını vermek istemiyorum) çekiyor. İddiaya göre aralarında alacak-verecek davası olan yakın bir arkadaşı bu görüntüleri sosyal medyaya atıyor ve gerçek yüzler ortaya çıkarak olay patlıyor.

Peki kim bu milyoner Kürşat Ayvatoğlu?

AKP Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ’ın özel kalem müdürü denildi.

Hemen akabinde Hamza Dağ yalanladı ve AKP büro personeli olduğunu açıkladı.

Ultra lüks araçları olan, milyoner hayatı yaşayan bu kişi büro personeli çıktı.

Kamuoyu anında karıştı tepkiler üst üste gelince emniyet hemen harekete geçerek AKP’nin büro personeli olan bu kişiyi gözaltına aldı.

İfadesinde, madde kullanmadığını söyledi. Benim burnumdan çektiğim “pudra şekeriydi” diyor ve serbest bırakılıyor.

Bilgi bilgidir değerli okuyucular: Sağolsun, demek pudra şekeri burundan çekiliyormuş, bilmiyorduk öğrenmiş olduk.

İnsanların aklıyla dalga geçiyorlar!

“Pudra şekeri” çektim diyerek serbest bırakılan bu kişi nihayet saatler sonra tekrar gözaltına alındı.

Bu arada, herkes bir açıklama yapıyor ama ben dört gözle “Madde kullananın bacaklarını kırın” diye talimat veren İçişleri Bakanı Sn. Süleyman Soylu’dan bir açıklama bekliyordum.

 Ve evet o açıklama da geldi…

Soylu’nun Sözcü’ye açıklaması özetle şöyle:

Satıcılığı ile ilgili henüz bir bulgumuz yok. Dönem dönem kullanıyormuş. Arkadaşlarının ifadelerine göre bu bir yerden satın almış ve temin etmiş. Bu ifade yüzde yüz doğru olmayabilir. Arkadaşları da pudra şekeri gibi kendilerini aklamak istiyor.

Dört mesele var burada: Bir, kullanıcılık var. İki, özendirme mi yapılıyor? Üç, yoksa şantaj olarak mı piyasaya sürdüler? Dördüncüsü de temin. Dördünden biri veya birkaçı.

Şunu söyleyeyim: Sizin yanınızda çalışan birisi eroin kullanırsa suçlu siz mi olacaksınız? Mesele belli olur olmaz devlet gereğini yerine getirdi mi? Getirdi. Gözaltına alındı. Mahkemeye çıktı. Mahkeme adli kontrol kararı verdi. Sonra diğerleri gözaltına alındı.

O, “Ben kulanmadım” dedi. Bu başka bir şey dedi. Şeker diyebilir, pudra şekeri diyebilir, isterse kahve ve kolonya diyebilir, ne derse desin, umurumuzda değil. Bizim görevimiz ne? İşin doğrusunu bulmak. Diğer dört kişiyi de gözaltına aldı arkadaşlarımız.

Süleyman Soylu, madde kullanan bu kişi için AKP’yi suçlu tutmayın diyor. Yani, herkes kendinden sorumlu diyor.

İyi güzel de peki bu paralar nereden geliyor? Duyduğumuza, okuduğumuza göre bu madde çok çok pahalı bir şey…

Bir büro elemanı bunu nasıl alabiliyor? Bu kadar lüks araçlara nasıl binebiliyor? Bu milyoner hayatı nasıl yaşayabiliyor? Burada bir ticaret söz konusu mu?

Vay be büro personeline bak sen…

İnanıyorum, devletimiz kişinin ne olduğuna bakmadan merak edilen bu yanıtları araştırıp gün yüzüne çıkaracak ve kamuoyu ile paylaşacak.

VELİ AĞBABA: KASA BUYSA PATRON KİM?

CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba bu olayla ilgili çok kritik açıklamalarda bulundu:  

“AKP'nin büro personelin yaşantısı bindiği araçlar sadece AKP'yi değil sadece şahsı değil bütün Türkiye'yi ilgilendiriyor. Bu adamın arkasındaki güç kim? Parayı nasıl kazanmış? Kokainin hesabını yargı sorar, yargı gerekeni yapar ama bu zenginleşmenin, rüşvetin, çıkar ilişkilerinin mutlaka ortaya çıkarılması gerekiyor. Burada sorulması gereken şu; Kasa buysa patron kim? Lüks araçlar var, tatiller var, Jakuziler var, revü kızları var. Ama patron yok. Bu büro çalışanının patronu kim? AKP Genel merkezinde bu şekilde lüks içinde yaşayan başka büro elemanları var mı? Bu sorunun açığa çıkarılması gerekiyor” dedi.

KÜRŞAT AYVATOĞLU İTİRAF ETTİ

Pudra şekeri çektiğini söyleyen Kürşat Ayvatoğlu’nun Twitter hesabından bir açıklama yapıldı:

Ayvatoğlu, “Uyuşturucu batağına sürüklendi, içine çektikçe beni çekti, kendim olmaktan çıktığım bir dünyanın içinde savruldum. Bundan kurtulmak için defalarca yardım istemeyi düşündüm ama rahmetli babam, canım anamı düşündükçe bir türlü kimseye bunu anlatamadım.” dedi.

Ayvatoğlu, lüks yaşantısına dair de açıklama yaptı:

“Lüks yaşantı görüntüme açıklama getirmen gerekirse, evet arkadaşlarımla ortak araba alıp satarak ve galericilerden gerçekleştirdiğim satış başına komisyon alarak hayatımız kazanıyordum. Aslında göstermeye çalıştığım gibi bir hayatım yok ama bunu da olduğumdan farklı görünme psikolojimle Sürekli bu tür resimler yayınlayarak oluşturmaya çalıştım. Bu da bir özgüven sorunu, başka bir psikolojik sorun olduğunu şimdi daha iyi görüyorum.

Ticaret yapıyor olmama rağmen Ak Parti Genel Merkezde bir işim olursa siyasi büyüklere daha yakın olursam daha güçlü olurum düşüncesi ile orada işe girmek için bütün koşulları zorladım. Maddi olarak ihtiyaç duymama rağmen Partinin için orada olmak istedim. Bu düşünce tarzı beni daha büyük yanlışların içine sürükledi.”

İfadenin özeti bu şekilde…

Bu arada bunu da duyurmadan geçemeyeceğim: Seçim döneminde, ”Patates soğana vatanımızı sattınız" diyen ve lüks araba satın alan AKP’li Tuğrul Selmanoğlu, AKP’li Ayvatoğlu gibi birçok ismin partide bulunduğunu söyledi.

Söz siz değerli okuyucularımızda…

ŞAŞIRMADIM!

Yazımın başında bahsettim… Geçtiğimiz günlerde AKP, 7. Olağan Büyük Kongresini gerçekleştirmişti. Kongreye 81 ilden binlerce partili, STK temsilcileri ve davetliler katılmıştı.

Kongrenin yapıldığı salonda ve salon dışında binlerce kişi coronavirüs tedbirlerine aldırış etmemişti.

Tartışmalara neden olan lebaleb kongreye Kayseri Milletvekili İsmail Tamer de katılmıştı. Hah işte İsmail Tamer koronavirüse yakalanmış…

Ne olacak şimdi?

Maske-Mesafe-Hijyen öyle mi?

Peki…

VAR BİR SIKINTI

Devlet madalyalarından Atatürk kabartması çıkartıldı

Danıştay Andımız’ı yasakladı

Şimdi de müzik korolarındaki “Türk” ismi kaldırıldı

Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın “olur” verdiği önergeyle birlikte 4 ildeki müzik korosu topluluğundan “Türk” ismi çıkartıldı.

Elazığ’daki Klasik Türk Müziği Korosu Müdürlüğü “Elazığ Kürsübaşı Müzik Topluluğu Müdürlüğü”

Şanlıurfa’daki Devlet Türk Halk Müziği Korosu “Şanlıurfa Sıra Gecesi Müzik Topluluğu”

Diyarbakır’daki Devlet Klasik Türk Müziği Korosu “Diyarbakır Medeniyetler Müziği Korosu”

Edirne’deki Devlet Türk Müziği Topluluğu “Edirne Rumeli Müzikleri Topluluğu” olarak değiştirildi.

ATATÜRK KADAR BAŞINIZA TAŞ DÜŞSÜN!

Ülkemizin kurucusu, ebedi başkomutanımız, ulu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün büstüne Tekirdağ’da alçak bir saldırı yapıldı.

Sevmeseniz de saygı duymak zorundasınız! Bunu kabul etmek zorundasınız.

Haa yok derseniz istediğiniz ülkeye gidebilirsiniz.

Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’nin yani bu ülkenin kurucusudur.

Her şey O’nun sayesinde.

Korkmayın bu kadar korkmayın.!

Atatürk’ün daima yolunda, daima izinde bir ülke var…

Alçak saldırıyla ilgili, CHP il örgütü, milletvekili Candan Yüceer ve İlhami Özcan Aygun suç duyurusunda bulunmuş.

Yetkililer biran önce bu insan müsveddelerini bulup gereken cezayı vermeli.

Güzel yarınlarda görüşmek ümidiyle…

 

 

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar