Vahh canım ülkem vahh! Sıkı tutunun uçuyoruz: 3 milyon 750 bin TL

Ülkemiz yaklaşık bir aydır yangın yeri… Mecazi değil gerçekten yangın yeri.

Yaklaşık 53 ilde çıkan 270 yangın hem ormanlarımızı, hem evlerimizi hem de canımızı yaktı ve yakmaya devam ediyor.

Yangınlar ilk başladığı zamanlar bekliyoruz yangın uçaklarımız havadan müdahale etsin. Yıl 2021 meğer bizim yangın uçağımız yokmuş…!

Bilmiyordum olmadığını… Ama 2002’de yani AKP’nin iktidara geldiği dönemde bakın kaç uçağımız varmış…

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu yangınlar başladığı vakit bölgeye incelemeye gitti ve şu açıklamayı yaptı:

“THK'nin 2002'de 19 uçağı ve yangınları söndürmek üzere 19 pilotu vardı. Bu uçakların 4'ü İstanbul, 4'ü İzmir, 4'ü Çanakkale, 4'ü Edremit'te bekliyor. 3 uçak da havada sürekli seyir halinde. Yangın çıkarsa hemen müdahale etmek için. Peki 2002'de 19 pilot 19 yangın söndürme uçağımız varken neden şimdi yok? Nereye gitti bu uçaklar?”

Vatandaş olarak en doğal hakkımız biz de soruyoruz bu soruyu: Neden yangın söndürme uçağımız yok, olan uçaklarımız nerede ve nereye gitti?

Doğal afetlerde, olağanüstü durumlarda başta komşu ülkelerle ve diğer ülkelerle ilişkilere bakmaksızın yardım alışverişinde bulunulabilir. Rusya, Ukrayna ve Azerbaycan’dan da hemen ülkemize yardım geldi.

Rusya’dan gelen yangın uçağı Kahramanmaraş’ta düştü. 5’i Rus 3’ü Türk personel olmak üzere 8 personel hayatını kaybetti.

Rusya Başkanı Vladimir Putin "Ruslar, Türklerle birlikte, ülkenizin başına gelen doğal afetle mücadele ediyorlar, bu nedenle kaybın acısı bizi birleştirir" mesajını paylaştı.

Siyasi ilişkiler ayrı olağanüstü durumlar ayrı… Ama neredeyse ormanlarla çevrili ülkemizde bize ait yangın söndürme uçağının olmamasına hala hayret ediyorum…!   

İnsanların evleri yanmış, canı yanmış çıkıyor bir belediye başkanı “Evi yananlar için tekrar ev yapacağız ve 20 yılda geri ödeyecekler. Evi eski olanlar keşke bizim de evimiz yansaydı diyecekler” dedi. İnanamıyorum nasıl böyle bir açıklama yapılır, hangi akılla yapabilir vallahi hayret ediyorum.

Bu açıklamaları da Türk Milletine havale ediyorum…!

YANGINLA DA BİTMEDİ…

Sel felaketleri Karadeniz’i resmen esir almış durumda… Kastamonu’nun Bozkurt ilçesi neredeyse tamamen yok oldu, sular altında kaldı. Sinop’un Ayancık ilçesi aynı şekilde, Bartın yine aynı durumda…

Onlarca cansız bedene ulaşıldı… Vefat sayısı her geçen saat artmaya devam ediyor… İçimiz yanıyor…

Bu zorlu süreçte belki konuşmanın yeri değil ama bilmek, akılda tutmak gerek… HES’ler yapmayın dedik, ağaçlarımızı kesmeyin dedik. Köylerimizle, ilçelerimizle oynamayın dedik. Ama kimse dinlemedi ve sonuçları bu afetler işte… Umarım en hafif şekilde atlatırız ve o eski güneşli günlere geri döneriz.

Sel bölgesi Bozkurt’a AKP’li Esenyurt Belediye Başkanı Tevfik Göksu gitti. Tevfik Göksu, yakınını kaybeden bir vatandaşın tepkisiyle karşılaştı. Vatandaş, “Siz konuşmak istemiyorsunuz. Önce onlar sonra müteahhit. Hepsi suçlu. Siz konuşmayın, siz görevinizi yapın. Siz susmayı deneyin. Sustukça acılarımız çoğalsın. Her şeyi görmezden, duymazdan gelin. Her şeyi gelin her şeyi. Biz hepsini biliyoruz” diye tepki gösterince Göksu, alanı terk etti. 

İnsanlar uzun zamandır bitmiş durumda… Ekonomik olarak vatandaş çöküşte… Bir de bu afetler üzerine gelince herkes evini ocağını, bağını bahçesini, üretimini kaybetti. İnsanların canı yanıyor.

İktidar yetkilileri ve temsilcileri buralara gidince de tepkiler oluyor. Artık bu insanların, muhalefetin dediklerini duyun, uyarıları dikkate alın…!

Türkiye bizim Türkiye’miz.. Bir şey olursa hepimize olacak lütfen buna müsaade etmeyelim…

Kemal Kılıçdaroğlu… “Bugün benim için hüzün dolu bir gün, çok zor bir gün” diyor… Tunceli’de teyzesi Fecire Işık’ı son yolculuğuna uğurlayıp o acıyla hemen kurmaylarıyla birlikte Karadeniz’e sel bölgesini incelemeye gidiyor.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, tüm programlarını iptal ederek Kılıçdaroğlu ile birlikte Karadeniz’e sel bölgesine gitme kararı aldı. Bölgede incelemelerde bulunarak yapılması gerekenleri yetkililere ulaştırdı.

Kılıçdaroğlu, “Maalesef göz göre göre geldi bu felaketler. Dünyadaki pek çok bilim insanı Türkiye’yi iklim değişikliği konusunda hep uyardı, Hükümet ise hiçbir önlem almadı.” diyerek biraz önce dediğim gibi unutulmaması gereken bir konuya parmak bastı.

SOMALİ’YE 30 MİLYON DOLAR BAĞIŞ YAPALIM, RİZE VALİSİ 3,750 MİLYON LİRALIK AUDİ A8’E BİNSİN, HALKA İBAN VERİP RESMİ GAZETEYLE YARDIM İSTEYELİM!

Welcome To Turkey..!

Tasarruf diyoruz, biraz kemer kısalım diyoruz, hep birlikte el birliğiyle ekonomimizi düzeltelim diyoruz ama nafile… Meğer bunların hepsini halka yapın diyorlarmış…

Rize Valisi’nin kullandığı Audi A8 Long marka bir makam aracı var. Bu araç ne kadarmış biliyor musunuz?

Sıkı tutunun uçuyoruz: 3 milyon 750 bin TL

En güzel, en ilginç de gazeteci Cüneyt Özdemir'den geldi. Özdemir, "Bir kamu görevlisi 3.750 milyon liralık Audi A8'e bindiği sürece ben hiç bir IBAN'a hiçbir yardımda bulunmayacağım" dedi.

Aklımızla alay ediliyor vallahi… Ama şöyle de bir şey var artık halk bunun farkında…

Nerden mi biliyorum?

Alın size en son anket sonuçları:

Aksoy Araştırma’nın, “Bu pazar seçim olsa oyunuzu kime verirsiniz" sorusuna verilen cevapların sonucuna göre AKP ve MHP ilk kez farklı şekilde seçimi kaybediyor.

AKP’nin oy oranı yüzde 30,6 iken Cumhur İttifakı’nın ortağı MHP’nin oy oranı ise yüzde 8,0 oldu. Temmuz ayının son haftasında en yüksek oy oranına ulaşan ikinci parti yüzde 28,7 ile CHP oldu. Millet ittifakının diğer üyesi İYİ Parti ise yüzde 13,3 oy oranı ile en yüksek oy alan üçüncü parti oldu.

 

2021/08/14/anket.jpg

Muhalefetin ve halkın dediği gibi: Hemen seçim, erken seçim!

Güzel yarınlarda görüşmek ümidiyle…

Önceki ve Sonraki Yazılar