Bu 'rezil medya' kim?

CHP Parti Meclisi Üyesi Gökhan Günaydın, Twitter’dan yayımladığı mesajda diyor ki: “CNN canlı yayınında, gazeteci kılıklı bir tetikçi benim Pensilvanya'ya gittiğim iftirasını atıyor, canlı yayına bağlanarak iftiracıya cevap verme talebim, program formatına uygun olmadığı gerekçesiyle engelleniyor. Rezilsiniz medya, çamurunuzda boğulun!”

CNN Türk, araya işadamı Yıldırım Demirören sokularak AKP’nin televizyonu haline getirildi. Devlet bankalarından alınan kredi kullandırılarak…

Yaptığı yayınlar da ortada. Sayın Günaydın çok haklı… Muhalefete karşı yürütülen bu güdümlü yayın rezil mi rezil bir iş… CNN Türk deHürriyet Gazeteside artık Tayyip Erdoğanmedyasının birer parçasıdır. Böyle iftiralar olacak, muhalefet sansür edilecek; o ekrana da AKP yağcısı alkış çavuşları çıkartılacak…

MUHALEFETİN BASINI…
Ama CHP bu yalancı ve iftiracı medya karşısında ne yapacak; asıl sorun bu?

Bugün ortada muhalefet yapan bazı televizyon kanalları var. Halk TV, KRT, Tele 1, Türkiye TV benim izlediklerim. Gazete olarak da Cumhuriyet, Birgün, Yurt Gazetesi, Milli Gazete gibi yayın organları bulunuyor.

Özellikle gazeteler yetersiz. CHP; bu alanı sadece parti açısından değil muhalefet açısından düzenlemek zorunda.

Muhalif medyanın en büyük sorunu, yapılanmanın ekonomik ayağı ile ilgili. AKP nasıl tek havuzdan kendi medyasını besliyorsa, CHP de yanına muhalefet partilerini alarak bir kaynak yaratmalıdır. Bu konuda ilk yapılacak iş de CHP’li belediyelerin daha cesur davranmasıdır. Bu gazetelere, TV’lere verilecek ilanlar, önemli katkı sağlayacaktır.

Partiler destek olursa muhalif medyanın başarılı olacağını, Halk TV’nin haberlerinin en çok izlenen program olması göstermiyor mu?

RAUF DENKTAŞ’IN RUHU ÇARPTI
Eski Türkiye’de durum böyle miydi?

Ege Denizi’nde Yunanistan en küçük şımarıklık yapamıyordu. Bırakın bize ait adalara çıkıp kebap çevirmeyi, yakınından geçemiyordu. Kardak denilen bir kayalığa çıkmalarını, savaş sebebi ilan etmiş ve hemen oraya el koymuştuk.

Şimdi Yunanlılar Ege’deki 16 önemli adaya ve Kardak gibi onlarca kayalık alana el koydular. Asrın Lideri Erdoğangörmezden geldi.

Bunun öncesinde de Doğu Akdeniz’deki bizim işimize gelen dengeyi kırmak için operasyonlar başlatıldı. AKP Lideri Erdoğan, doğrudan doğruya Kıbrıs Türklerinin Lideri Rauf Denktaş’ı hedef aldı. 2004 ve2005’te ona hakarete varan sözler söyledi. Sonra da “Çözümsüzlük çözüm değildir!” diyerek Kıbrıs’ta ve Ege’de bizim çıkarımıza olan dengeyi değiştiren işler yaptı. “Kazan-kazan” politikası dediği bu yıkım sürecinde kazanan Yunanistan ve Kıbrıs Rumları oldular. Kıbrıs Rumları’nın bağımsız bir devlet olarak AB’ye alınması, işte bu asrın partisi AKP zamanında gerçekleşti.

Kahraman Rauf Denktaş, “Erdoğan yüzünden siyaseti bıraktım” dedi.

İşte bu ihanet planı sonucunda bugün hem Ege’de hem Doğu Akdeniz’de kuşatılmış, kıstırılmış bir Türkiye’ye dönüştük.

Ellerinden gelse bunu bile FETÖ yaptı diyerek kendilerini aklamaya çalışırlar.

İKİ MEHMET SEVKET EYGİ
1960’larda, Mehmet Şevket Eygi, ABD tarafından Türkye'de organize edilen antikomünist örgütlenmenin medya ayağındaki isimlerden birisiydi. Said Nursi, Mehmet Zahit Kotku, Süleyman Tunahan, Hüseyin Hilmi Işık vb. hoca görüntülü tarikat elebaşları ile aynı görevi yürütüyordu. 6. Filo'yu savunan, devrimcileri katledilmesi gerekenler olarak gösteren birisiydi. Ama bu işte yalnız değildi. MHP'nin İslamcı kolu da böyle idi.

Eygi, 1980’den sonra fanatik görüşlerini önemli ölçüde törpüledi. Fenadan ehvene yöneldi; Milli Görüş'e bağlı kaldı, Amerikancı AKP'ye kapılanmadı. Üstelik Müslümanlara çoğunun duymak istemediği estetik yaşama konusunda öneriler bile sundu. Bu yüzden onun olumlu değişimini görmek gerekir.Eygi’yi asla ABD’ye hizmeti son anına kadar görev bilen Rum fesli Kadir ile bir tutamayız. Kötü başladı ama iyi bitirdi. Allah rahmet etsin. Belirtmeliyim ki günümüzdeki partizan gericiler gibi yoz-yobaz değildi; “Gerici Yazar Öldü” başlığını da hak etmiyordu.

SON 3 YILIN EN ETKİLİ SAPTAMASI
Bizce, siyasetin en önemli başlığı olması gereken sözü Saadet Partisi Lideri Temel Karamollaoğlu söyledi:

"Biz şimdi darbenin siyasi ayağı diyoruz ya, aslında bu bizzat AK Parti'nin kendisidir."

İstanbul’daki sayın savcılar! İşte önemli bir siyasetçi 15 Temmuz darbe girişiminin siyasi ayağını gösteriyor. Bu siyasi ayak konusunda bir soruşturmanız olmayacak mı?.

Önceki ve Sonraki Yazılar