ERDOĞAN’IN İDLİB SEVDASI NEDEN?

Görüyorsunuz: AKP Lideri Erdoğan, Türkiye’yi yeni bir dış maceraya sürüklemeye hazırlanıyor. İdlib yüzünden şimdi de Rusya ile çatışmaktan söz etmeye başladı.

Niçin?

Suriye hükümeti, İdlib’deki  IŞİD’li teröristleri kuşatıp yok etme harekatı başlattı ya… O yüzden…

Şimdi soruyorum bütün AKP’lilere?

Türkiye’nin PKK’lı  teröristlere karşı operasyon yapması hak da Suriye’nin IŞİD’li teröristlere operasyonu neden suç oluyor?

PKK Türkiye’deki devlete karşı, IŞİD de Suriye’deki meşru devlete karşı silah kullanıyor?

Farkları nedir?

Erdoğan bir de gerekçe buldu: İdlib’e Suriye hükümeti operasyon yaparsa oradan yeni insanlar gelirmiş de ülkemiz bunu kaldıramazmış da…

Ülkenin sınırlarını ardına kadar açarak Türkiye’yi sığınmacı çöplüğü yapanların bu gerekçesine inanabilir miyiz?
 

80 BİN IŞİDLİ NE OLDU?

Erdoğan’ın derdi aslında  çok daha başka… Hatırlayalım:

2015 yılında, Suriye’de devlete karşı silah kullanan IŞİD’li sayısı 80 bini bulmuştu. Dönemin AKP iktidarları, Suriye rejimini yıkmaya çabalayan bu militanlara el altından her türlü kolaylığı gösteriyordu. Ayrıntısına girmeyelim: Sonunda Suriye hükümet güçleri Rusya’nın da desteği ile bunları yendiler. Bir bölümü öldürüldü, bir bölümü hapishanelere atıldı, bir bölümü Suriye dışına kaçırıldı; önemli bir kısmı da şu meşhur İdlib şehrine gidip orada direnmeye başladı.

İdlib neresi?

Bizim Hatay’ın tam bitişiği… Kuzey’ine TSK Afrin operesyonu denilen bir operasyon yapıp el koymuş.

Yani İdlib, Iraklı dinci teröristler için  kurtarılmış bölge… Buradan Rus üslerine de füze atışları yapıyorlar.

Erdoğan’ın masum siviller gibi göstermek istediği ve şimdilerde Heyet-i Tahrir-üş Şam adı altında toplanan militanlar nasıl bir kitledir?

-Bunlar İdlib’i  ele  geçirince “Alevilerin kanını içeceğiz!” diye slogan atarak  gösteri yapan canilerdir. 

Suriye hükümeti, kendi toprakları üstünde terör estiren bu cellat takımını ortadan kaldırmak isteyince bizim Cumhurbaşkanı kükrüyor: “…İdlib’deki duruma seyirci kalmayacağız. Askeri güç kullanmak da dahil ne gerekiyorsa kullanmaktan çekinmeyeceğiz.”

Bununla da kalmıyor; Rusya hükümetini de Astana ve Soçi anlaşmalarına uymamakla suçlayarak karşısına alıyor.

2 ÖNEMLİ NEDEN

Saray’a bağlı SETA denilen örgütün kalemşorları, ABD’yi İdlib’e müdahaleye çağırıyorlar. Bu tutum, Erdoğan’ın artık Rusya’yı bırakıp Amerkan tarafına yelken açtığının bir göstergesidir. Erdoğan, İdlib’deki teröristleri masum halk gibi göstererek ve bunların koruyuculuğuna soyunarak Rusya ile köprüleri atıyor.

İkincisi de ideolojik akrabalığı olan Suriye’deki dinci teröristlere arka çıkıyor. AKP iktidarları, onlara en başından verdikleri sözün gereğini yerine getiriyorlar.

Böylece de anlıyoruz Arap Baharı diye gösterilen BOP operasyonlarında AKP, el altından ABD ile işbirliğini sürdürüyor. Yani 2005’ta açık açık “BOP Eş başkanıyım!” diyen Erdoğan, şimdi dolaylı yoldan  ve İdlib üstünden “BOP Eş Başkanlığını sürdürüyorum!” mesajı veriyor.

Daha önceki yazılarımda defalarca söylediğim gibi AKP Lideri Erdoğan, geçen yıl  28 haziran’da Japonya’nın Osaka Kenti’nde ABD Başkanı Trump ile yaptığı özel görüşmede, Amerikan çizgisinde bir siyaset yürüteceği sözünü vermiştir. Burada, ünlü S-400’lerin de dondurulması kararlaştırılmıştır.

MİT BAŞKANI DENGELEYEBİLİR

Trump’ın gözüne girmek için Suriye hükümeti ve Rusya ile çatışmayı  düşünebilen bir Erdoğan, kendi geleceği adına Türkiye’yi ateşe atabilir.

Bu tehlikenin önlenebilmesinde Saray’a sürekli “Evet efendim, yapalım efendim!” diyen Amerikancı Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’dan bir şey beklenemez. (Beklense idi 15 Temmuz darbe girişiminde beklenirdi!...)

Ama MİT Başkanı Hakan Fidan bir denge unsuru olabilir.

Hakan Fidan, MİT başkanları içinde, 1960’lardan bu güne kadar tanıdığım en başarılı isim… Hem Rusya’yı hem ABD’yi dengelemekte onun etkisini hissediyorum. Erdoğan’ın ölçüsüz dış politika ataklarını dengelemek için onun yaman çaba gösterdiğini anlıyorum.

Suriye konusunda Erdoğan’ın Sünni mezhepçi saplantılarının yarattığı yıkımın daha büyük olmaması için sanırım ki çırpınan da odur.

Nereden biliyorsunuz, diye sormayın.

Bunu hissediyorum.

ESAT ONU DEVİRECEK

Tayyip Erdoğan, Beşşar Esat’ı devirmek için Türkiye’yi dış politikada batağa saplamakla kalmadı; ekonomik ve sosyal olarak da büyük tehlikelerin içine attı. Bunu zamanında görerek uyardım. Hem de 9 Mart 205’te, “Ulusal Kanal. Com.tr”deki yazımla. Dedim ki: “Erdoğanancak ve ancak Suriye politikasını değiştirerek iktidarının ömrünü uzatabilir. Yoksa Beşşar Esat Tayyip saltanatını devirecektir.”

Yetmedi elbette. 13 Nisan 2016’da Aydınlık’taki aynı içerikteki yazımın başlığını da “Erdoğan’ın Kurtuluşu Suriye’dendir” biçiminde atmıştım.

Gördük ki 6 ay içinde Şam’daki Emevi Camii’nde namaz kılma politikası duvara toslamıştır. Bu sevdanın İdlib ayağı da çökecektir. Sayın Erdoğan, yapamaz ama diyelim ki yaptı; Rusya ile Suriye’de çatıştı… Ne yapacak, Putin’i bizim savcılara tutuklattıracak mı? Hatırlatırım ki Rusya ile çatışmak Erdoğan’ı ve iktidarını siyaset sahnesinden silecektir. Yani Beşşar Esat, Erdoğan’ı devirmiş olacaktır.

Umarım bu gerçeği Sayın Hakan Fidan kendisine anlatır.

Unutulmasın: Bu ülkenin, IŞİD’li teröristleri korumak için vereceği tek bir canı bile yoktur.

Önceki ve Sonraki Yazılar