HAREKAT, IŞİD’İ KURTARMAK İÇİN Mİ YAPILDI?

Terörün Ortadoğu’dan kökünün kazınması gerek ama pek mümkün değil. Çünkü hem sömürgeci ABD ve Avrupa hem de ilgili devletlerin iç politik güçleri, terör üstünden siyaseti istedikleri gibi yönlendiriyorlar. Demokrasiye de terörü bahane ederek darbeler indiriyorlar. Terör örgütlerini gerekçe göstererek sivil darbe sayılacak antidemokratik yönetim biçimleri kuruyorlar. Türkiye’de, iktidarın eski ortağı FETÖ gerekçesiyle getirilen olağanüstü hali ve yargının iktidara bağlanmasını hatırlayın yeter.

***

Amerikan jandarması PKK’yı tepelemek için başlatılan son operasyon bile bende böyle bir izlenim oluşturdu. AKP iktidarının tepetaklak gittiği bir dönemde Sayın Erdoğan’ın yeni bir kaldıraca ihtiyacı vardı. Milli Birlik, Beka, Vatan Savaşı  gibi sıfatlarla kutsanan bir operasyon, belki AKP’den kopan seçmenleri geri getirebilirdi.

İşin daha özel boyutlarının olduğunu da görüyoruz. Bu son askeri operasyon ile Suriye’de ele geçirilen IŞİD (DEAŞ) militanları da kurtarılıyorlar(!).

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu cumartesi günkü konuşmasında çok düşündürücü açıklamalar yaptı. Dediklerine bakar mısınız: “Bugüne kadar 195 IŞİD militanını teslim aldık. Bugün de 41 IŞİD’li daha getirilecek…”

Bunlar, Türk vatandaşı IŞİD’liler.

Böylece, Suriye’de işledikleri cinayetlerin hesabını eğer verirlerse Türkiye’de verecekler…

KİM YOLLADI BUNLARI?

Şimdi asıl soruya geçelim: “Müslümanım!” diyen başka görüşten insanları cihad diyerek vahşice katleden bu insanlık dışı yaratıklar Türkiye’de nerede yetiştirildiler?

Ve bunları Suriye’ye kim soktu?

Bilinen cevabı kısaca anımsatalım: ABD, Ortadoğu’yu karıştırmak için “Arap Baharı” adı altında bir geniş operasyon başlattı. Arap Baharı, özünde Büyük Ortadoğu Projesi’nin (BOP) hayata geçirilme girişimiydi. Hedef de İslam dünyasına siyasal dinci İhvancıları (İhvan-ül Müslimin: Müslüman Kardeşler) hakim kılmaktı. Buna, İsrail’le anlaşmaya da karşı çıkan Suriye yönetimi direndi. Ve ABD, kendisini 2005’te BOP Eşbaşkanı olarak ilan eden Türkiye Başbakanı Tayyip Erdoğan’a işareti verdi.

(Bu süreci, öncesi ve sonrasıyla MUAVİYE’DEN ERDOĞAN’A DİN VE SİYASET adlı kitabımızda (Toplumsal Yayın) ayrıntılı biçimde işledik.

Suriye’de Amerikan istihbaratının ürettiği IŞİD militanlarına, Türkiye’de bilinçli biçimde tarikat odalarında yetiştirilen aynı zihniyette militanlar eklendiler. Türk militanlarla Arap militanlar el ele vererek Suriye hükümetini devirmeye çalıştılar.

Bu proje Rusya’nın devreye girmesiyle duvara tosladı. IŞİD’liler yenilgiye uğratıldı ve büyük bölümü yakalanıp hapse konuldu. Bunların içindeki Türkiye’den el altından gönderilmiş olan teröristler sahipsiz kalmışlardı.

MAĞDUR IŞİDLİLER!

Avrupa ülkeleri, başta Fransa olmak üzere, Suriye’ye yolladıkları bu vahşi teröristleri ülkelerine sokmuyorlar. Türkiye ise büyük bir sevgiyle onlara kucaklarını açtı. Getirecekler, bizim hapishanelerde bu öffkeli (ve haklı!!!) çocukları fazla mağdur etmeden güzelce besleyecekler.

Hatırlayın! AKP’nin bu siyasi operasyoncu polis şefleri, yakalanan IŞİD militanlarına bir çok kez kelepçe bile vurdurmadan mahkemeye çıkartıyorlardı.

AKP’nin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu 7 Ağustos 2014 tarihli açıklamasında, IŞİD denilen yapının radikal  terörize yapı gibi görülebileceğini ama bunun Suriye’deki hoşnutsuzluklardan, öfkelerden doğduğunu söylemişti.  Başbakan olduktan sonra ise 22 Ekim 2015’te IŞİD’e “Nankör!” diyerek onlara destek verdiklerini açığa vurmuştu.
Onlar ne yapıyordu peki?

Türkiye’nin her yerinde vahşice cinayetler işliyorlardı.

Hatta ele geçirdikleri iki askerimizi cayır cayır yakanlar da bu vahşilerdi.

Şimdi biz patlatılan bombaları, yakılan askerleri, kafası kesilen, yürekleri sökülen masum Suriyelileri unuttuk, IŞİD derdine düştük.

Bunun, Türkiye’de gizlenmiş binlerce IŞİD sempatizanı üstünde yaratacağı etkiyi hesaba katın bir. Tehlike büyük değil de nedir?

Önceki ve Sonraki Yazılar