S. Ersu Hızır

S. Ersu Hızır

Deniz Baykal ve emboli (2)

Bir haftadır Ankara’da İbn-i Sina Hastanesi’nde Deniz Baykal’ın sağlık durumunu yakından izliyorum.
Deniz Baykal, yoğun bakımda uyutulmaya devam edilmekte ve beynindeki ödemin çözülmesi beklenmekte.

Yazıyı gazeteye gönderdiğim saatlerde sağlık durumu bir önceki güne göre daha iyi idi.
Doktorlar her geçen gün, her geçen hafta daha da iyi olacağını söylüyorlar.
Deniz Baykal’a acil şifalar diliyor ve bir an önce sağlığına kavuşmasını bekliyoruz.
CHP’liler, sevenleri, dostları, arkadaşları, siyasi rakipleri, farklı parti yöneticileri-üyeleri, işçiler, memurlar sade vatandaşlardan oluşan kalabalık, farklı ziyaretçi grupları her gün hastaneye gelerek ailesine geçmiş olsun dileklerini iletiyorlar.
Ziyarete gelen konuklar başhekimlik girişindeki hastane yönetiminin tahsis ettiği odada geçmiş olsun dileklerini iletiyorlar.
Bu odaya Türkiye siyasetine damga vurmuş birçok insan geldi ve gelmeye devam ediyor.
Gelenler sohbet ediyor, görüşlerini açıklıyorlar. Kimler yok ki;
Meclis Başkanlığı, Başbakan Yardımcılığı, bakanlık, milletvekili, müsteşar, genel sekreter, genel müdür, kuvvet komutanlığı, emniyet müdürlüğü, valilik, büyükelçilik, yüksek yargı organlarında, sendikalarda, meslek odalarında görev yapmış ya da yapmakta olan birçok kişi sohbet ediyor, anılarını anlatıyor, geleceğe ilişkin görüşlerini anlatıyorlar.
Aynı odada yakın geçmişe kadar birbirlerine kırgın ya da kızgın olan insanlar bir araya gelmekte, el
sıkışıp Deniz Baykal’ın bir an önce sağlığına kavuşması dileklerini bir birlerine iletmekte.
Dün bir araya gelemeyenler, bu odada her gün hastaneye gelen ve ziyaretçilere gerekli ikramların yapılmasını sağlayan Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar’ın, güler yüzlü görevlisi Mustafa’nın demli çayını yudumlayıp gönül kırgınlıklarını bir kenara atıyorlar.
Tarihin önemli süreçlerinde karar merciinde olan bu değerli insanlar, o gün alınan kararların nedenlerini, gerekçelerini anlatırken bizlere de o günlerin bilinmeyen yönlerini öğrenme olanağı sağlıyorlar.
Kıbrıs Barış Harekâtı’ndan, rafinerilerin devletleştirilmesinden, 12 Eylül askeri darbesi, Deniz Baykal ve bazı siyasilerin Zincirbozan sürgünü, Mamak Askeri
Okulunda gözaltında tutulması, CHP’nin ikinci kez kuruluşu konuşulan konular arasında.
Deneyimli bir milletvekili bu günkü siyasi ortamı değerlendirirken “siyaset tıkanmış ve güven tazelemeye ihtiyaç var” deyimini kullandı.
Ve “Bugün burada bir araya gelebilen insanlar dün bir araya gelseydi, siyasette ki bu tıkanıklık ya- şanmazdı” tespitini yaptı.
Deniz Baykal Türkiye mozaiğini, karşıt fikirlerde birçok insanı hastanede bir araya getirdi.
Bu onun Türkiye siyasetinde ki yerinin ne denli önemli olduğunu gösterdiği kadar, sevenlerinin de ne kadar çok olduğunun göstergesi.
Bir milletvekilimiz bu bir aşk dedi.
Aşkı nasıl tarif edersin dersen;
“Kırk bin diken arasından sevdiğin gülü koklamaktır” diye tanımladı.
Doktorların beynindeki pıhtıyı ‘emboliyi’ çıkardığı Deniz Baykal hızla sağlığına kavuşuyor.
Dileğim; Deniz Baykal’ın sağlığına bir an önce kavuşması ve siyasi yaşamımızdaki yerini alması.
Ziyaretine gelen ve burada yıllar sonra el sıkışan siyasetçilerin de, bu birlikteliği pekiştirerek siyasetteki emboliyi hep birlikte eritmeleri.
Sözün özü;
Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı, Laik Demokratik Cumhuriyet’in yılmaz savunucu Türk siyasetinin deneyimli ismi,
Deniz Baykal hasta yatağında dahi Türk siyasi yaşamına hizmet ediyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar