S. Ersu Hızır
Nereden nereye
Fazla değil 15 ay önce, Mart 2016’da Cumhurbaşkanı Erdoğan “Dokunulmazlıkların kaldırılması ile başlayacak süreç, terörle mücadele açısından ülkemizdeki havayı da olumlu yönde etkileyecektir” diyerek dokunulmazlıkların kaldırılmasını istemişti.
Başbakan Davutoğlu bu açıklamadan sonra dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin anayasa değişikliği teklifinin imzaya açıldığını açıkladı.
Dokunulmazlıkların kalkması için en az 367 milletvekilinin kabul oyu vermesi gerekiyordu AKP ve MHP’nin meclisteki milletvekili sayısı yeterli değildi. Teklif, AKP’li 316 milletvekilinin imzasıyla TBMM Başkanlığı’na sunuldu.
HDP Hayır, MHP ise Evet oyu vereceğini açıklamıştı. CHP’nin alacağı karar ve takınacağı tavır teklifin sonucunu belirleyecekti. “AKP’nin dokunulmazlık teklifi Anayasa’ya aykırı ama ‘Evet’ diyeceğiz” diyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Bağımsız olmayan yargı, yazarı hapse atıyor; biz de atılmayı göze aldık. Biz dokunulmazlık zırhının ardına asla saklanmak istemiyoruz. Bakanların da dokunulmazlıkları kalksın, mevcut ya da eski bakanlar hangisi olursa. Başbakan dahil. Eğer bunlar yürekliyse, bakanların da dokunulmazlığını kaldırıyoruz derler” ifade ettiği destek açıklamasına birçok hukukçu ve sivil toplum örgütü tepki gösterdi.
CHP’li birçok milletvekili de bu kararı benimsememiş tepki gösteriyorlardı. Mevcut anayasaya uyacaklarına dair TBMM’de yemin ettiklerini belirterek, Anayasaya aykırı bir metine oylamada Evet oyu veremeyeceklerini, milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılmasının gelecekte parlamentonun yasama görevini bağımsız, özgürce yapabilmesini engelleyeceğini, parlamentonun denetim görevinden uzaklaşacağını ve işlevsiz hale gelmesinin önünün açılacağını belirterek, Hayır oyu vereceklerini açıklıyorlardı.
Oylama öncesi TBMM ‘de ve Adalet Bakanlığı’nda 138 milletvekiline ait 787 fezleke bulunuyordu. 17 Mayıs’taki ilk oylamada 348 kabul, 155 ret, 8 çekimser, 25 boş oy çıkmıştı. Anayasa’nın değiştirilebilmesi için yeterli oy olan 367 sağlanamamıştı. AKP 316, MHP 40 toplam da 356 milletvekiline dahi ulaşılamamıştı. 20 Mayıs’ta yapılan oylamada teklif 376 oyla kabul edilmişti.
Dokunulmazlıkları kaldıran yasa teklifine 20 CHP’li milletvekili siyaseten Evet oyu vermişti.
Dün yayınlanan iki KHK bana bunları hatırlattı. 694 sayılı KHK ile Başbakan’ın bazı yetkileri Cumhurbaşkanı’na devredildi. Kararname ile bir dizi sistemsel, yapısal ve hukuki köklü değişiklikler gerçekleştiriliyor.
İdare Hukuku duayenlerinden Prof. Metin Günday 694 sayılı KHK’ya ilişkin değerlendirmesinde “694 sayılı OHAL KHK’sı ile TBMM fiilen lağvedilmiştir. Kasım 2019’da yürürlüğe girmesi öngörülen anayasa değişikliklerinin yürürlük tarihi de öne çekilmiştir.
OHAL KHK’ları ile yürürlükteki kanunların değiştirilmesi, TBMM devre dışı bırakılarak OHAL’in olgunlaştırılmasıdır…” şeklinde…
Son 15 ayda yaşananlar ‘Kuvvetler ayrılığı’ mı yoksa ‘Kuvvetler Birliği’ mi oluşturuluyor.
Birinci derecede tabiî ki bundan iktidar sorumlu. Ama kritik dönemeçte iktidarın önünü siyaseten açanlar! Ya onlar!
Bugün iğneyi kendimize batırmalıyız ki, yarın çuvaldızı başkasına batırmaya hakkımız olsun.