Her türlü din bezirganlığı, ırkçılık, milleti millete kırdırmayı amaçlayan provokasyon, yandaş ve satılmış medyanın manipülasyonlarıyla siyaset bir süre sürdürülebilir, hatta belli bir kitle desteği de korunabilir. Ancak bu siyasette böyle diye dış politika ve ekonomide de aynı müptezelliği sürdürmeye kalkarsanız, tepetaklak gidersiniz. AKP-MHP, onların destekçisi ihaleci yandaş sermaye, ayakçısı mafya sistemi tepetaklak gitse ne gam, ama tepetaklak giden Türkiye...

Paketleyip satıyorlar ülkeyi

Bu yazıyı yazarken, dolar kuru 5.8’di... Belki dalgalı bir seyir izleyerek biraz inip çıkarak devam edecek, bu sırada çarşıdaki yangın ise artarak devam edecek.

Bir hükümetin Hazine ve Maliye Bakını, bir ekonomik program açıklarken, hem dış piyasalar hem de iç piyasalar kulak kesilir. Hele ki baş aşağı giden bir ekonomik konjonktürde o açıklamaya anında tepki verilir. Çok açık ve net biçimde görülüyor ki, ne Hazine ve Maliye Bakanı’na zerre bir güven var ne de bu hükümete... İşin acısı şu ki, AKP’ye oy verenlerin yoğun olarak yaşadığı illerde bu Hazine ve Maliye Bakanı ne derse millet tersini yapıyor. Bakın döviz hesaplarının nüfusa dağılımına, bu ikiyüzlülüğü göreceksiniz. E bunu AK fanatikler yapıyorsa yabancı sermayenin ne yapmasını beklersiniz? Tabii ki borsadan çekilecek, yapabildiği kadar kar realizasyonu yapacak ve ülkeyi terk edecek. Zaten uzun bir süredir doların pik yapması yerine dalgalı seyrinin sürmesinin ardındaki sebep de bu... Gerek hükümete yakın sermaye, gerekse yabancı sermaye ‘al-sat’larla bu ülkenin zaten kırılgan ekonomisini sömürmeyi böyle sürdürüyor. Varsa bir ekonomik operasyon işte tam da bu, ve bu hükümetin de işbirlikçisi olduğu bir operasyon.

Cak, cuk, burası çok önemli!

Ciddiyetsiz, janjanlanmış, içi boş paketlerle sanki bilinçli bir biçimde Türkiye ekonomisini yok etmeye çalışan bir hükümetle karşı karşıyayız. O kadar akıl dışı bir hükümet ki bu, her ekonomik çalkantıda doğrudan finans sektörünü hedef tahtasına yerleştirip, vatan hainliğiyle suçluyor. Bu salt, yaptıkları saçma sapan açıklamalarla sınırlı kalsa neyse, söz gelimi ile Arap sermayesi ve FETÖ ile birlikte içini boşalttıkları Türk Telekom’un cenazesini kaldırmayı, bankacılık sektörüne havale ediyorlar. Cenaze masrafı ne mi? En az 5,5 milyar dolar! Böyle kaç tane leş var biliyor musunuz, bence onlar bile bilmiyor, yani o kadar pespaye bir durum.

Beş kuruşluk değeri yok!

Gelelim bu beş kuruş etmeyecek ekonomik pakete... Biraz durum tespiti, o da bankacılık üzerine... Yani bir-iki rakamsal veri paylaşımı, sonra cak, cuk... Peki vergi reformu? Böylesine yolsuzluğa bulaşmış ve yandaş sermayeyle ‘al takke ver külah’ bir hükümetin asla hayata geçiremeyeceği kesin mi kesin. Sonra? Sonrası hava cıva... Sırf milleti oyalamak, pazardaki gıda enflasyonunu çözecekmiş gibi göstermek için içi boş bir gıda reformu... Hele o Sera A.Ş? Nedir o ya? Yani bunu Hazine ve Maliye Bakanı mı açıklar! Bildik basit bir girişim olarak Tarım Bakanı’nın açıklayacağı bir konu... Ve en saçması da ne biliyor musunuz? Hepsi de yapılacakmış! Yani ortada bir şey yok yine... Tek yapacaklarını söyleyeyim, o somut, emekçinin kıdem tazminatına çökecek bu halk düşmanları.