AKP’nin kuruluşuyla Genişletilmiş Ortadoğu Projesi’nin (GOP) projeden hayata geçirilmesi arasında bir bağ olduğunu görmek zor değil. Aynı şekilde GOP’un emperyalizmin bir başarısızlık öyküsü olarak çökmesi sürecinin, AKP’nin erimesiyle bir paralellik sergilemesi de öyle. Emperyalizmin Ortadoğu’daki maşası İhvan’ın bir uzantısı olarak AKP, dış politikada tam anlamıyla bir hezimet yaşıyor ve bu hezimet, Türkiye’nin uzun yıllar boyunca mücadele etmesi gereken bir sorunlar yumağı olarak canımızı çok sıkacak!

Suriye’deki iç savaşta artık kaybeden belli, o da Batı emperyalizmi destekli Körfez ve Türkiye... Kazananlar ise Rusya, İran ve Beşar Esad yönetimi... Al takke ver külahla bu savaşın tümüyle bitmesi birkaç yıl daha sürecek gibi görünüyor. Bu süreçte, ABD destekli Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile Türkiye destekli Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) arasındaki çekişme sürecek, son sözü ise büyük olasılıkla Suriye Ordusu söyleyecek.
 

Terörün son kalesi

Unutmadan hatırlatalım, bir de tekfirci selefi IŞİD artıkları ve el Kaide mikrobunun yarattığı Heyet Tahrir eş Şam (HTŞ) var. HTŞ dediğiniz, adını değiştirmiş el Nusra katilleri... Bu aşağılık çete, Suriye Ordusu, Rusya, İran ve Hizbullah tarafından ezile ezile geriletildi ve Suriye’deki dengeler sebebiyle hepsi yok edilemeden, bu katiller yeşil otobüslerle İdlib’e yerleştirildi. İdlib bugün bir terör yuvası olmuşsa, işte bu mecburi anlaşmaların bir sonucu.

Öylesine girift ilişkiler, öylesine iç içe geçmiş dengeler var ki İdlib’de, bu soysuz teröristleri topyekun yok etmek mümkün olmayacak. Zira İdlib’i teröristlerden temizleme görevini üstlenen AKP yönetimindeki Türkiye, hiç bir şey yapmadı. Rusya birkaç uyarının ardından Suriye Ordusu’na yeşil ışık yaktı ve kısa sürede Suriye Ordusu harekete geçti. Han Şeyhun teröristlerden geri alındı, Türkiye Ordusu’na ait bir gözlem noktası ise artık Suriye Ordusu’nun ele geçirdiği bölgede.

Silah fuarına panik ziyareti

AKP Genel Başkanı’nın apar topar Moskova’yı ziyareti işte bu panikleydi. Rusya’nın kurnaz başkanı ise Rus savaş sanayiinin tanıtım şovuna çevirdi bu ziyareti ve hiç taviz vermeden ‘İdlib’deki teröristlerin temizlenmesi gerektiği’ni hatırlattı. Zira Türkiye, İran ve Rusya arasındaki mutabakat bu yönde.

İşte bu yüzden Cilvegözü Sınır Kapısı’nda 30 Ağustos günü bir işgal girişimi yaşandı. Kimin sivil, kimin terörist olduğu belli olmayan onbinlerce kişilik kalabalık, sınırı geçmek için saldırdı, bir bölümü Türkiye’ye sızdı. Ankara panikle Moskova’dan rica edince de Şam kısa süreli bir ateşkes ilan etti, ama sonuçta öyle ya da böyle İdlib’deki teröristler o bölgeden atılacak ve sivillerin arasında onbinlerce katil tek yön olan Türkiye’ye gelecek.
 

Teröristler kapıya dayandı

Ne yazık ki komşumuzda iç savaşın müsebbibi olan AKP’nin ceremesini çekeceğiz. Binlerce cihatçı teröristi bu topraklardan söküp atmamız gerekecek. Türkiye’de İhvan çökerken, İdlib’deki teröristler göçecek. Belki de ülkemizi teröre boğacak. Bu ülkenin yurtseverlerine düşen, komşusunu işgal etmiş bu kiralık katilleri yok etmek olacak ve ağır bir bedel ödeyeceğiz.