Süleyman Karan

Süleyman Karan

Kalayları dökülmüş pas içinde teneke

16 Nisan öncesinde nasıl bir hayal kurdukları bilinmez ama hayır cephesinin canını dişine takarak yaptığı çalışmaların, böylesi bir sonuç vereceğini tahmin edemedikleri kesin. Ben, AKP kurmaylarının yerinde olsam, çevremdeki tüm yardakçılara, goygoyculara yol veririm. Zira öyle bir gaza gelmişler ki, ne oranda hile hurda yapacaklarını yanlış hesaplamışlar!

Hile hurda bile yetmeyince...

Görünen o ki, hesapları tutmadı. Öğlene doğru, aldıkları duyumlar çerçevesinde, başta Güneydoğu’dan zorbalıkla çıkardıkları olmak üzere sahte oyların yetmeyeceğini anlayıp, Yüksek Seçim Kurulu’na bu itirazda bulundular; mühürsüz zarf ve pusulaların geçerli sayılmasıyla, hem sandık yolsuzluklarını maskeleyecekler hem de yaklaşık 2 milyon 500 bin ‘evet’ oyuyla, yüzde 53’lere varan hayırları sandığa gömmeyi deneyeceklerdi. Başka bir seçenek kalmamıştı bunlar için...
O yüzden de ellerine yüzlerine bulaştırdılar, zira bu tip büyük yolsuzlukları maskeleyecek zekaları yok bu bir, ikincisi işte o saçma özgüven nedeniyle, planı hayata geçirmeleri böyle bir rezalete yol açtı.

B planı vardı ama aceleye geldi

Önceden planlı B planları buydu, zira AKP içinden bazıları bu hileden önceden haberdar edildiklerini ağızlarından kaçırıyor. Oyunu oynadılar, emri alan Anadolu Ajansı da alelacele seçim sonuçlarını, işte bu sahte oylar üzerinden yaptı. Yüksek Seçim Kurulu’na bu pisliği temizlemek kaldı ama öylesine ortaya pislediler ki, temizlenecek cinsten değil.

Ciddi ciddi hezimet

Bu referandum, iktidar zehirlenmesinin, baskıyla her şeyi yaptırabileceğine inanmış olmanın sonucunda, bumerang etkisi yapmış görünüyor. Hiç hesaba katmadıkları kentlerde hezimete uğramış olmaları, seçim bitimindeki yüz ifadeleinde net biçimde ortada... Büyükşehirlerde çoğunluğu yitirdiler, bu yetmezmiş gibi Manisa, Balıkesir, Uşak, Denizli gibi çantada keklik gibi gördükleri kentlerde de hezimete uğradılar. Stepne olarak düşündükleri MHP’ye rağmen mesela Adana bile hayır dedi. Antalya fabrika ayarlarına geri döndü!

Burada İç Anadolu ve Karadeniz bölgelerinde çok güçlü oldukları sandıklarda yaptıkları ususüzlükleri ve oy hırsızlıklarını ayrıca belirtmek gerek. Videolarda köy sandıklarında yaşanan rezillikleri görmüşsünüzdür. AKP kurucularından birinin rotatif gibi sahte evet oyu bastığınnı selfie’si de ayan beyan ortada...

Hayır, halk kazandı

Hayır çok net biçimde kazandı. Hırsızlık ve şiddete rağmen halk artık bu dalaverelere karşı istim üstünde... Tabii ki bunlardan bir geri adım beklemek biraz safdillik olur. Olacak olan bugün, olmadı yarın sokağa dökülüp hırsızları kovalayan halka karşı şiddet kullanmaları... Zira başka çareleri yok, kendi içlerinde başlayan bu ayrışma, geri adım attıkları anda çorap söküğü gibi gelecek.

İşte bu sebeple, gösterilere şimdilik müdahale etmezken, yurtseverleri evlerden toplamaya başladılar. Böylece halkın hırsızlığa karşı direnişini engelleyebileceklerini düşünüyorlar. Sokaklardaki gösterileri dağıtmak zaten ceplerindeki ikinci seçenek. İtiraz dilekçelerini ise emir kulu yargıyla hasır altı etmeyi planlıyorlar. AGİT gibi uluslararası gözlemcileri ‘dış mihrak’ diye suçlayıp çamur atacaklar.

İzleyeceğimiz film bu... Şimdi meclisteki iki partiye büyük bir görev düşüyor. Bu gayrimeşru halk oylaması iptal edilmediği takdirde, meclisten çekilmek. Zaten çalışmayan bir meclis varken, bir de bu hırsızlığa ortak olmak yerine, AKP ile MHP’yi başbaşa bırakmak. Önemli olan halkın yanında olmak, böyle yolsuzluklara boğulmuş bir cari siyasette, namuslu siyaset ancak halkla sokakta yapılır zira...

Sine-i millet zamanı

Halkın iradesine tecavüz edenle aynı çatı altında olmak, suça göz yummaktan başka bir anlama gelmez. Sine-i millet tek meşru siyaset alanıdır artık!

Hiç enseyi karartmaya gerek yok, bu halk oylamasının sonucunda, tenekeden bir siyasetin kalayları dökülüyor, hem de teneke pas içinde... Halk bunu kalaylamasını ve temiz siyasete dönülmesini becerecektir, belki bugün değil ama yarın...

Önceki ve Sonraki Yazılar