Süleyman Karan

Süleyman Karan

Küresel kapitalizm sirki

Küreselleşmenin döngüsel bir ekonomik kriz halinden bir türlü çıkamadığı bir konjonktür içinde yaşıyoruz artık. Çöküş korkusu ve bu krizi çözmeye yönelik palyatif çözümlerle sürekli ertelenen bunalımlarla kapitalizm ite kaka yoluna devam ediyor. İşte son birkaç günde gelen veriler... Dünyanın dördüncü büyük ekonomisi Japonya’nın ihracatı haziran ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 6,7 geriledi. IMF, küresel ekonomik aktivitedeki azalış ve artan riskler nedeniyle küresel büyüme tahmininin 2019 yılı için yüzde 3,2’ye çekildiğini duyurdu.Almanya’da sanayi ve ticarete ilişkin Ifo İş Dünyası Güven Endeksi, 97,4 puana gerileyerek Kasım 2014’ten beri en düşük seviyesine geriledi. Küresel ticaretin geleceğine ilişkin en önemli veri kabul edilen imalat satın alma yöneticileri endeksleri (PMI) de moral bozucu bir seyir izliyor.

SİYASETİN REZİLLEŞME SÜRECİ
Ekonomideki tıkanıklık siyasette de yansımalarını artarak gösteriyor. Dünya siyasetinin iki önemli ülkesinin başında seviyesiz, agresif, ne yapacağı belli olmayan iki lider var artık. ABD Başkanı Donald Trump yetmezmiş gibi, şimdi Britanya’nın lideri de benzer niteliklere sahip Boris Johnson oldu. Muhafazakar Parti’nin başkanlık seçimlerinde rakibinin iki katı oy olarak parti başkanlığı koltuğuna yerleşen Johnson, artık aynı zamanda başbakan. Gaflarıyla ve hakaretleriyle bilinen Londra eski Belediye Başkanı, Brexit’in en ateşli savunucularından. Ve büyük olasılıkla da bugün başbakan olmasının en temel sebebi işte bu korumacı ve izolasyonist yaklaşımları.

IRKÇILAR, YOBAZLAR, MECZUPLAR...
Siyasetteki yapısal yozlaşma ve seviyesizlik de korkutucu boyutlara geliyor artık. Filipinler’de kendini solcu olarak tanımlayan bir deli Rodrigo Duterte, Brezilya’da en iğrencinden bir popülist faşist asker eskisi Jair Bolsonaro, dünyanın nüfus açısından ikinci büyük ülkesi Hindistan’da dinci, gerici, şoven Bharatiya Janata Partisi’nin başkanı Narendra Modi hüküm sürüyor. Ukrayna’da Nazi destekli hükümet gitti de yerine şahane bir şey mi geldi peki? Hayır, bir komedyen artık ülkenin lideri... Volodımır Zelenskıy ile Ukrayna, daha pek çok kriz yaratmaya gebe...

AB'NİN DURUM DA VAHİM
Peki sözde demokrasinin beşiği olan Avrupa Birliği’nde çok mu farklı bir siyasi ortam söz konusu? Değil... Kısa süreli bir umut yaratan Syriza ve Podemos gibi seçenekler, solun yeniden yükselişi gibi algılansa da artık Yunanistan tekrar sağa teslim, İspanya’da ise sol hala iktidar ama aşırı sağın istikrarlı yükselişi sürüyor. Belçika’da milliyetçiler yüzünden aylardır hükümet kurulamıyor. İtalya’da Mussolini’nin dandik kopyası popülist sağcılar iktidarda. Fransa’da aşırı sağ bugün iktidarda değil, ama böyle giderse kısa bir süre sonra Fransa da bu dalgaya teslim olacak gibi, zira şu an Emmanuel Macron gibi janjanlanmış ama içi boş bir liderleri var.

EN BERBATLARIN İKTİDARI
Gerek ekonomik gerekse siyasi göstergeler, hiç de iç açıcı görünmüyor. Yüzeyselliklerin, çözümsüzlüklerin, her türlü pespayeliğin hakim olduğu bir küresel sisteme doğru gidiyoruz. Bölgesel çatışmaların ve gerilimlerin had safhada olduğu bu konjonktür, ne garip ki Birinci Dünya Savaşı öncesindeki ekonomik ve siyasi panoramaya çok benziyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar