Yaşananlardan anladığınızı anlatmak için en güzel yol fıkralardır.

Irak tezkeresi ile başlayan, tartışılır dış politika sonunda BOP süreci, IŞİD muamması ve PYD gelişmesi, YSK garabetinde geldiğimiz nokta ve Zarrap şantajını başka nasıl açıklayabiliriz ki?

Recep, soğuk bir kış günü hasbelkader avcı- lar kulübüne girmiş.

Amacı biraz ısınıp çıkmakmış. İçerdeki sohbete kulak kabartmış.

Bir avcı abarta abarta avını anlatırken, içerdekiler mest olmuş dinliyormuş.

Avcı 50 ördekle avı bağlayıp bitirmiş.

Gözü Recep’e takılmış, sen demiş, sen de anlatsana bir avını.

Recep düşünmüş, taşınmış.

Ben avcı değilim derse, dışarısı soğuk.

Başlamış anlatmaya.

-Ben demiş, keklik avında bir atışta 3 keklik vurdum.

Hemen sözünü kesmişler.

*Keklik hemen ölmez ki, yaralı dağa kaçmıştır, demişler.

*Evet, ben de peşinden dağa gittim demiş.

*Tepeye doğru kaçar, tepede de ayı vardır, demişler.

*Evet, tepeye kaçtı ve tepede ayı vardı, demiş.

*Ayıya sen elindeki tüfekle hiç bir şey yapamazsın ki, demişler.

* Evet, demiş Recep ve susmuş. Aradan birkaç dakika geçmiş Recep’te ses yok.  Anlatsana demişler;

*Sonra ne oldu? Tepedeki uçurumda ayı ile nasıl baş ettin? Oradaki ayılar çok vahşi olur, anlatsana demişler. Recep;

* Sonra demiş, susmuş…

*Anlatsana demişler, çok heyecanlı, sonra ne oldu? Recep, bağırmış;

* Kekliği dağa çıkardınız, Ayıya tüfek işlemez dediniz, oradaki ayılar vahşi olur diyorsunuz, bir tarafta uçurum, bir tarafta ayı, elimde çakaralmaz, hala “sonra ne oldu” diyorsunuz.

*Ne olacak ki, ayı beni yedi.

* Başka ne olacaktı ki demiş. Tezkere, Suriye, PKK ile müzakere, MursiSisi, AB’ye salvo, TSK’ya kumpas, muhalefete engel, YSK’ya tezgah, ABD’deki ayıya falso. Başka ne olacaktı ki? Ayı bizi yedi.