Uçuk-kaçık düşünceler

Artık sıcaklardan mıdır nedir, kendimi son günlerde biraz garip hissediyorum.
Aklıma uçuk-kaçık şeyler üşüşüyor.
Genel olarak dünyada, özel olarak da şu çok sevdiğim ülkemde (kızımın adı da ‘’Ülkem’’ bu arada) neden olduğunu bir türlü kavrayamadığım şeyler olup duruyor.
Sabahları gazeteleri okurken kopup gidiyorum.
Akşamları TV haberlerini izlerken de aynı şekilde bir tuhaf hissediyorum kendimi.
Bana sanki bu dünyanın dışındaymışım gibi geliyor.
Biteviye kadınlar öldürülüyor.
Adını basının ‘’maganda’’ koyduğu birileri, onu-bunu bahane edip, hiç aksatmadan her gün, ellerindeki tüfekleri, tabancaları sokaklarda, kapalı tünellerde havaya sıkıyor.
Çoluk-çocuk vurulup vurulup düşüyor.
Daha 4-5 ay önce yöneticilerimizin oy istemek için, yemin kasem ‘’hemen bitecek’’ dedikleri, genç askerlerin, polislerin cenazeleri ardı ardına evlerine yollanıyor.
Her gazetede işsizlik, pahalılık, açlık, yolsuzluk, cinsel istismar haberleri çarşaf çarşaf; hiçbir yöneticimiz üzerine alınmıyor.
Adam FETÖ adlı örgütü deşifre eden kitap yazmış.
Önce ondan tutuklanıyor.
Zamanın Başbakanı o kitap için, ‘’bombadan daha tehlikelidir’’ diyor.
Biraz zaman geçiyor, aynı adam FETÖ’cü olmakla suçlanıp yeniden tutuklanıyor.
Bir parti 16 yıldır tek başına iktidarda.
Yetmiyor şimdi de MHP isimli bir ‘’mütemmim cüz’ü’’ var.
Yani ‘’başı sel, ayağı göl’’.
Ama her şeyde muhalefeti suçluyor.
Dünyayla kavga ediyor; turist gelmeyince, ‘’muhalefet ispiyonladı’’ diyor.
Muhalif Kürt partisinin legal yöneticilerini sırayla hapse tıkıyor.
Birini bırakıp birini tutuyor.
Yetmiyor; Ana Muhalefet partisinden de milletvekili tutuklamaya başlıyor.
Yetmiyor, o muhalefetin başına, ‘’sıra sana da geliyor’’ diye gözdağı veriyor.
Muktedirler-akla ziyan- muhalefete ‘’FETÖ’yü sen güçlendirdin’’ diye saldırıyor.
Bu kadar ‘’absürt’’, bu kadar uçuk-kaçık şeyler ‘’gerçek olabilir mi?’’ diye aklımı zorluyorum.
Bu zorlamayla aklıma başka uçuk-kaçık şeyler geliyor.
Bundan bir kaç yıl önce, Amerikalı bir mühendis ve mucit olan Leon Musk, bir düşünce ortaya atmıştı.
Şuydu o düşünce:
‘Dünyamız, gerçek bir dünyada yaşandığı izlenimi yaratan, akıllı bir bilgisayar simülasyonu olabilir mi?
Bu düşünceyi okuduğumda, biraz da korkmama rağmen, gülüp geçmiştim.
Ama daha kısa bir zaman önce, geliştirilen yapay zekâlı robotların bir süre sonra, kendi aralarında geliştirdikleri kimsenin anlamadığı bir dille konuşmaya başladıklarını; bu nedenle paniğe kapılan bilim insanlarının deneylerini durdurduklarını okuyunca gözlerim fal taşı gibi açıldı.
‘’Leon Musk ve adamları haklı olabilir mi?’’ diye düşünmeye başladım.
Düşündükçe bazı (uçuk-kaçık da olsa) deliller de bulmadım değil.
Mesela, vahşice eğlenmeyi seven bir dünya dışı simülasyon uzmanının yaratma gücü olmasa, bu dünyadaki ülkelerin yöneticileri arasında bir Donald Trump, bir Kim Jong, bir Viktor Urban, bir Nikolas Maduro, bir Tayyip Erdoğan olabilir mi idi?
Burhan Bey’den Anayasa Profesörü, Bekir Bey’den Adalet Bakanı, Melih Bey’den Belediye Başkanı, Hulusi Bey’den Genelkurmay Başkanı olabilir miydi?
Şimdi bir de siz düşünün sevgili okurlarım.
Yoksa bu dünya, iddia edildiği gibi, akıllı ama biraz kaçık bir bilgisayarın simülasyon ürünü olabilir mi?

Önceki ve Sonraki Yazılar