Kanserle uyanmak!

Yılbaşı bahanesiyle (ki bahanelerim boldur) Zonguldak’a annemi ziyarete gittim.
Kız kardeşim Meryem de gazeteci olunca, içimiz kıpırdandı tabii.
“Beni Çatalağzı’na götür. Bu termik santralleri yerinde görmek istiyorum” diye tutturdum...
Meryem çaresiz, ablayım ya...
Gittik...
Sürekli yeni üniteler ilave edilen termik santrallerin yaşam üzerindeki tehditleri, görüntüleri gibi dehşet verici!
Göbü, çocukluğumun en yeşil-mavi hatıralarından, harika bir sahildi.
Şimdi cehenneme dönmüş!
Artık tüm evler deniz yerine bol bol “termik santral” manzaralı.
Yol kenarında “Göbü Ekmek Fırını” tabelası gördük.
Baktım önünde kadınlar gözleme yapıyor.
Hemen tanıştık Nebahat Teyze ile.
Bir sorduk, bin ah işittik...
“Ah kızım, hayatımızı mahvetti bu santraller.
Sürekli yenileri ekleniyor. Sahilimizden vazgeçtik, bahçelerimizde sebze yetiştiremiyoruz artık. Meyve ağaçları kurudu. Kendi yiyeceğimiz sebze ve meyveyi de para verip alıyoruz.
Ailemizde kanserden ölümler kırk yaşın altına indi artık. Senin gibi onlarca gazeteci geliyor, anlatıyoruz. Yazıyorlar da... Çözüm?... Ah be kızım, aydınlığı yok mu bu karanlığın” dedi o mavi gözlerini derin hüzünlerle gözlerime dikerken...
Kanserle uyanmak!

Dayatılmış çaresizlik mi bu yaşananlar!...
Bilen varsa bana da bi söylesin...
***

Diyanet’ten inciler!
Konuya nerden girsem bilemedim.
Nasıl olur diye sorgulamayı kenara bırakmam lazım.
Ama olmuyor.
İçsesim çıldırmış.
Diyanet yine incilerini dizdi...
Sadece dini konularla uğraşmayı sevmiyor işte, son derece net!
Konu malum: Vergiyi devlet koyar...
Zekât ise Allah ile kul arasındadır.
TBMM’ne yapılan öneri de ne demek oluyor?
Sizler “vekil”siniz...
Bizler “asil”...
“Anlaşıldı mı?” diye soracağım ama...
Cevap yine içsesimden gelecek: Ne zaman anlaşıldı ki!...
***
Fatih Altaylı “in”
Gündemin son derece yoğun olduğu günlerden...
Televizyon kanalları arasında açık oturum arayan ben...
Kumanda benden nefret ediyor, hissediyorum.
“Dur artık!” der gibi.
Ama... Benim durmaya niyetim yok.
Sultan keyfime göre bir program bulacağım elbet.
O da ne?
Fatih Altaylı astrologları almış karşısına...
2018’de bizleri neyin beklediğini, burçlara göre yorumluyorlar.
Uzun süre ağzım açık kaldı...
E peki, sizce ben ne yaptım?
Mahir Ünal’ın anlaşılmaz anlatımlarını mı, Burhan Kuzu’nun her köşeden pas kurtaran (!) konuşmalarını mı, yoksa Fatih Altaylı ile 2018 astrolojik geleceğimi mi izledim?
Evet... Bildiniz!
Hoş kalın!...

Önceki ve Sonraki Yazılar