Temel Karamollaoğlu’nun yükselişi

SADECE medyaya bakarak gözlem yapmıyorum; hatta medyaya bakarak hiç yapmıyorum.

Çevremde neredeyse herkes Saadet Partisi genel başkanının yıldızının parlamasını konuşuyor:

“Vücut dilini ve ses tonunu çok iyi kullanıyor.”

“Son derece kibar.”

“Asla argo kelimeler kullanmıyor.”

“Yüzünden o tatlı gülümseme hiç eksik olmuyor.”

“Erdoğan’a verdiği cevaplar seviyeli ve yüksek perdeden.”

“AKP’yi hem yalvarttı hem de haddini fena bildirdi.”

Peki, ne diyor Karamollaoğlu?

“Tek adamla Türkiye yönetilemez!”

“Devlet, karizmayla yönetilmiyor!”

“Siyaset üslubunun kamplaştırıcı, kutuplaştırıcı değil kucaklayıcı olması gerektiğine inanıyoruz.”

“Hiçbir konu doğru düzgün müzakere edilmiyor!”

“Söyledikleri ile yaptıkları birbirine uymuyor!”

“Bir kişiye yetkiyi vereceksiniz ve o denetlenemez olacak. Peki, vatandaşın geri kalanını kim kucaklayacak?”

“Adaletin tarafı olmaz.”

“Havuza girecek para kalmamış havuz sistemi kuruyorsunuz.”

“Ekonomiyi israf üzerine oturtursanız problemleri çözemezsiniz.”

“28 Şubat’la hesaplaşmak şeker fabrikalarını haraç mezat satmakla değil, 14 şeker fabrikası daha yapmakla olur.”

“Emekliyi, asgari ücretliyi taşeron işçiyi açlığa mahkûm etmekle değil, milletin hakkını millete vermekle olur.”

“Bizim için ilkeler üzerinde durmak daha mantıklı. Bu konuda hem CHP hem de İYİ Parti kendi kanaatlerini dile getirdiler. Bunda hemfikiriz.” 

Ayrıca Saadet Partisi kadın kollarında yıllardır çok dinamik, sonuç odaklı işler yapıldığını da bizzat ablam Nilgün Yüce’den biliyorum. Kadınlar çok aktif ve çalışkan. Asla agresif davranışlar göremezsiniz. Güler yüzle ve sonsuz bir anlayışla, o insanı “Yaradan”ın varlığının kalpten bilinciyle yaklaşıyorlar insanlara.

Onlar, önce ahlak ve maneviyat şekeri eşliğinde saadet çayı sunuyorlar insanlara.

Tüm bunlar göz önüne alındığında, AKP’den yüksek dozda oy gider mi sizce SP’ye?!

“Bir çiçekle bahar olmaz. Ama! Her bahar bir çiçekle başlar...” Prof. Dr. Necmettin Erbakan

Kafamda “DELİ” Sorular

* “Kadınlar Günü” bugün. Ülkede kadın hakkı var mı ki!...

* Asansör fetvası da duydu ya bu kulaklar daha ne diyeyim arkadaş ben sana!... Kökünüz kurusun!

* Mehmet Aslantuğ “in”, Hülya Avşar “out” oldu mu en etkilisinden!...

* MESAM’a da kayyum atandı ya, artık müzik piyasasına da “hayırlısıyla” devlet el attı desek mi!...

* Burhan Kuzu’ya bir bakanlık verilmeden bu dünyadan göçüp giderse “gözü açık” mı gidecek!...

* Milli Eğitim Bakanlığının öğretmen istihdamı politikası acaba “kaos”tan mı besleniyor?!

Kadına şiddet ve çocuk istismarı haberleri okumayacağımız günler hayaliyle,

Hoş kalın!...

Önceki ve Sonraki Yazılar