Doğu Perinçek’i ben de analiz ettim!

Türk siyasetinin en deneyimli liderlerinden biridir Doğu Perinçek…

1970’li yıların ikinci yarısından sonra çıkardığı Halkın Sesi dergisinden bu yana kendisini yakından izliyorum.

****

1980 öncesinde de Çin’i önceleyen bir çizgiye sahipti Doğu Perinçek ve arkadaşları…

Mao’nun‘Teori ve Pratik’ inde temel önerme “Baş çelişki, tali çelişki” üzerinedir.

Yani ortada bir baş düşman var, ana hedef orası olmalı; ikincil düşmanlar, çelişkiler şimdilik gözardı edilebilir; hatta geçici olarak ittifak bile yapılabilir.

1976-91 arasında Doğu Perinçek grubunun temel tezi şuydu:

“Amerika batıyor, çöküyor, bitiyor. Gelişen emperyalist güç Sovyet Rusya. Bütün oklarımızı ona yöneltmeliyiz.”

Bu aslında Birinci ve İkinci Dünya Savaşı’nda gelişen emperyalist gücün (Almanya-İtalya), yeni sömürü mekanizmaları yaratmak için savaşı göze alması tezinden kaynaklanıyordu.

Oysa çok basit bir şekilde Lenin’in emperyalizm kuramının temeli şuydu, “Emperyalizm finans kapital üzerine yükselir.”

Burada ilk düğme yanlış iliklenince kuramın tümü yanlış oldu.

Çünkü Sovyet Rusya hiç kapitalist olmadı ki, emperyalist olsun.

Sovyetleri böyle kabul ederek, onun üzerinden senaryo üreterek, bitmekte, batmakta olan Sovyet bürokratik sosyalizmini baş düşman ilan eden Perinçek, 1991’de Sovyetler yıkılınca, bir özeleştiri bile yapmadan siyasete devam etti.

***

Perinçek ve arkadaşlarının, Türkiye’deki ittifakları da ona göre şekillendi. Baş düşman Sovyet uydusu TKP ve onun yandaşları oldu.

Doğu Perinçek, o zaman da (bugünkü gibi) sağa doğru savruldu.

****

12 Eylül oldu.

Kenan Evren gözünün yaşına bakmadı.

Aydınlıkçılar tutuklandı, kapatılan TİKP’e dava açıldı.

1980’li yıllarda bu davayı kitap haline getirmişlerdi. Ben de okumuştum.

Savunma aşağı yukarı “Sıkıyönetimi biz de istemiştik. Anarşi ve teröre karşı en ciddi mücadeleyi biz verdik” diyordu.

Yani fikirleri iktidarda, kendileri cezaevinde bir başka grup da buydu.

***

Ancak hakkını yememek lazım, 12 Eylül öncesinde birbirini öldüren sağ ve sol grupları engellemek için elinden geleni yaptı.

Bazıları buna, “Aydınlıkçılar bizi ihbar etti” dese de, aynı silahla hem sağdan hem soldan insanlar öldürüldüğü düşünülürse, söylediklerinin belirli ölçülerde doğru olduğu da ortaya çıkar.

Bir söyleşisinde bu konu sorulduğunda şu yanıtı veriyor:

“Mesela Aydınlık gazetesinde ihbar edilen sol adresler, isimler?

- Az bile yapmışız. O konuda daha cesur olmalıymışız. O sol örgütler halk düşmanı olmuşlar, kontrgerillanın, uyuşturucunun ağına düşmüşlerdi. TİKKO, altı ülkücü inşaat işçisini 1978'de duvarın dibinde kurşuna dizdi. Açıkça söylüyorum: O inşaat işçilerinin yanındayım. Hiç kimse MHP'li ya da ülkücü diye inşaat işçisini kurşuna dizemez.”

Sadece ülkücülerden örnek vermesi doğru değil. Balgat, Piyangotepe katliamları, Sivas, Kahramanmaraş, Çorum kitle kıyımları ve orada rol alanları da söyleseydi, görüşleri daha tutarlı olurdu.

***

Doğu Perinçek’in önüne en çok çıkarılan konulardan biri Apo ile görüşmesi, fotoğrafları oluyor.

Bunu söyleyenler, yazanlar haklı olabilir ama 1980 öncesi PKK’nın TİKP yöneticilerine karşı pek çok silahlı eylem yaptığını biliyorlar mı?

1991 yılında SHP-HEP birlikteliğinde önerilen 4 milletvekilliğini Doğru Perinçek’in elinin tersiyle itmesini neden gözardı ediyorlar?

****

Gelelim bugüne…

İktidarın yörüngesine girmesi elbette eleştirilebilir (Onlar bizim çizgimize geldi sözleri hiç inandırıcı değil).

AKP iktidarının ülkeyi hangi maceraya sürükleyeceğini bilemiyoruz. Çünkü tek adamın kararıyla yürüyor her şey…

Yargı AKP iktidarının bir yan kolu duruman getirildi.

Tarikatlar, cemaatler (Fethullah çetesi hariç), cirit atıyor. Yolsuzluk, usülsüzlük, vurgunları saymıyorum bile...

*****

Ama bir şeyi da kabul etmek gerekiyor. Türkiye açısından en büyük tehdidin

PKK ve onun arkasındaki güç (ABD) olduğunu düşünen bir siyasal yapının davranışı bu…

AKP-MHP bloğunun bu tehdide karşı en sert, en etkili mücadaleyi yaptığına

inanıyor Doğu Perinçek…

Bundan ötürü orada yer alması doğal…

****

Bir konuyu daha tespit etmek lazım.

Doğu Perinçek, 50’den fazla kitap, binlerce makale yazan bir düşünce adamı aynı zamanda…

Evet, televizyon tartışmalarındaki görüntüsü, tarzı iyi değil…

Keşke, kişilerle tartışmaya girmek yerine düşüncelerini ifade etmekle yetinmiş olsa…

***

Kişisel olarak da Doğu Perinçek’le tanışmışlığım var. 1995-2000 yılları arasında Bursa’da AS ve Olay televizyonlarında birkaç kez kendisiyle program yaptım. Konuğum oldu. Olay’daki programda “Çiller Özel Örgütü” dediği ve bazı sözleri için ceza davası açıldı hakkımızda. Birlikte yargılandık ama beraat ettik.

****

Türkiye’nin en uzun hapis yatmış liderlerinden biri Doğu Perinçek!

Aralıklarla 20 yıl cezaevinde kaldı. Her baskı döneminde Doğu Perinçek’e piyango vurdu.

Bu dönem hariç!

Her daim mazlumlarla birlikte hareket eden Doğu Perinçek bu kez zalimlerin yaptığına alkış tutmasa da sessiz kalıyor.

Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan, Murat Ağırel, Müyesser Yıldız gibi isimlerin tutuklanmalarına bile ses çıkarmadı.

Sayın Perinçek’e sorum şu; mücadelerle dolu kendi kişisel tarihine bile aykırı davranmasından günün birinde pişmanlık duyar mı acaba?

Önceki ve Sonraki Yazılar