Eyy HDP böyle mi Türkiye partisi olacaksınız?

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, cumhuriyetin 99. yıldönümü kutlamalarının görkemli geçmesi karşısında öfkesine yenik düşmüş olmalı ki, cumhuriyetin kuruluşunu coşkuyla kutlayan milyonlarca insanı karşısına alma pahasına şu cümleleri kurdu:

Cumhuriyetin 99. yıl dönümünü geride bıraktık. Kuruluşundaki ademi merkeziyetçilik ve demokrasi fikrinin terk edilerek, yerine Kürtler ve Aleviler başta, tüm farklılıkların ret ve inkarına dayalı tekçilik sisteminin devreye sokulmasıyla yaşanan 100 yıllık bir yıkım sürecinden bahsediyoruz."

****

Çok ayıp, çok yazık!

Dahası tarih bilmezlik!

Sol dünya görüşünün kırıntısının bile yansımadığı bir bakış açısı bu!

Tarihin akışının zorunlu sonucu olarak köhne bir imparatorluktan çağdaş dünyaya ulus devlet yolculuğunun başlangıcı sayılan Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna ‘Yıkım süreci’ demek cahilliktir, hadsizliktir, kin kusmadır.

Avrupa’da imparatorluklar yıkılırken, yeryüzünde çok uluslu yapılar çökerken, Mustafa Kemal ve arkadaşları ne yapacaktı?

Ulus devlet kurmayıp, Türkiye coğrafyasını emperyalistlere yem mi edecekti?

Acaba 225 bin askeriyle Anadolu’yu işgal eden Yunanlılar sökülüp atılmasaydı, Kürtler daha mı özgür olacaktı?

Yoksa siz de Fesli gibi ‘Keşke Yunan kazansaydı’ mı diyorsunuz?

****

Türkiye Cumhuriyet kurulduktan sonra yarı-otoriter (Dünyanın en önemli siyaset bilimcisi M. Duverger okuyun biraz) ama tekçi olmayan yönetim anlayışı üzerinden şekillendi devrimler…

Dış politikada Cumhurbaşkanı Atatürk yetki kullanıyordu ama icraatın başında Başbakan İnönü vardı.

Bakanlar ve TBMM bugünkü gibi tek adamın emrinde değildi.

CHP içinde bile kısmen çoğulcu bir yapı vardı; nitekim diğer partiler o yapıdan çıktı.

****

Dünyada otoriter-totaliter yönetimler egemenken, Türk devrimi başka türlü kalıcı hale getirilebilir miydi?

Batıyla ticaretin gelişebilmesi ve okuyan-yazan insanımızın çoğalması için alfabe değişikliği olabilir miydi?

Saltanat, halifelik kaldırılabilir miydi?

En önemlisi toplumun yarısını oluşturan kadınlara o haklar tanınabilir miydi?

Unutmayalım ki, HDP’nin sahip çıktığı Şeyh Sait özellikle kadınlara verilen hakları öne sürerek isyan etti.

Şeyh Sait bugün mezardan kalksa HDP’lileri özellikle Pervin Buldan’ı dinsiz diye kıtır kıtır kesmez miydi? 

****

Cumhuriyet eğitim atağıyla ve de yurttaş olma bilincinin geliştirmesiyle çoğulcu demokrasinin alt yapısını oluşturmadı mı?

Mustafa Kemal iki kez çok partili rejime geçme girişiminde bulundu ancak gerici-yıkıcı-yobaz ortam nedeniyle başarılı olamadı.

Kadına seçme ve seçilme hakkı verilmesini, Pervin Buldan’ın mirastan (varsa) erkek kardeşiyle eşit payı almasını, erkeklerle aynı eğitimi olanaklarına ulaşabilmesini, Atatürk ve yıkım süreci (!) sağlamadı mı?

****

Sahip olduğu hakları sağlayan cumhuriyete ve Atatürk’e borçlu olan Pervin Buldan’ın ölçüsüz, ezberlenmiş, kin kusan çıkışına sol aydınların sessiz kalması da dikkatlerden kaçmadı (Soner Yalçın, Tuncay Mollaveisoğlu, Aytunç Erkin’i kutluyorum).

Liberal solcuların AKP’ye açtığı kredinin nelere mal olduğunu biliyoruz.

Tekçi anlayışın egemen olduğu PKK-HDP bölgede egemen olsa, AKP’ye rahmet okutur!

***

Pervin Buldan son sözüm şu, Alevileri etnik körlüğünüzün ortağı yapamazsınız!

Dersim’deki ölçüsüz müdahaleye, katliama varan öldürmelere karşın cumhuriyet ve Atatürk’ün laiklik ilkesi onları Türkiye Cumhuriyeti’nin özgür ve eşit yurttaşları yaptı (Cemevlerine ibadethane statüsü verilmesi an meselesi).

***

Bu yazının dipnotu: AKP, PKK'nın siyasi kolu HDP ile görüştü. Anayasa değişikliği konusunda AKP’liler HDP’lilerden yardım istedi. CHP’yi HDP ile işbirliği ile suçlayan AKP’li tetikçiler neden sessizler?

Önceki ve Sonraki Yazılar