Meral Akşener’in kurultay konuşması merakla bekleniyordu. Acaba Millet İttifakı ile köprüleri tümüyle atacak mı yoksa yola devam edecek miydi?

Kaybet-kaybettir politikası mı geçerli olacaktı yoksa yine akli selim mi kazanacaktı?

Konuşmada tüm köprüler atılmadı ama olumlu bir mesaj da gelmedi.

Daha açık söylersem, Akşener masadan kalktığında yaptığı gibi yıkıcı bir konuşma yapmadı ama kendi başarısızlığını örtmek için sert bir üslup kullandı.

Hesap vermesi gereken yerde hesap sorar şekilde konuştu.

****

CHP’ye yüklendiği yerler ise açıklanmaya muhtaç!

Örneğin ben hiçbir ciddi CHP’linin ağzından “İstanbul seçimlerini HDP sayesinde kazandık” sözünü duymadım.

Ki, İYİ Parti ve HDP olmasa ne İstanbul seçimleri kazanılırdı ne Ankara ne de Adana-Mersin…

Kendine solcu diyen düşünme ve analiz yeteneği olmayan kişiler bu cümleyi kurmuş olabilir ama etkili-yetkili olmayanların üzerinden CHP değerlendirmesi yapmak ne nezakete uyar ne siyasi ahlaka!

****

15 milletvekilliği meselesi de öyle…

Meral Akşener, hangi CHP’linin kendisinden bunun bedelini istediğini açıklamalı…

Bıraksın şu Ömer Seyfettin masallarını…

Akşener bir şey daha yapmalı, daha önce 15 milletvekilliği için söylediği “Ömrüm boyunca Kemal Kılıçdaroğlu’na minnettar kalacağım” sözünü geri almalı…

Nasılsa sağ siyasetçilerin soldaki bazı fırıldaklar gibi sürekli fikir ve söylem değiştirdiklerine çokça tanıklık ediyoruz son günlerde…

“Ben burada olduğu sürece faiz yükselmeyecek, inmeye devam edecek. Nas var nas, sana bana ne oluyor?” sözüyle, yapılan faiz artışına bakarak bir kez daha kendi dönüş rekorunu egale etmedi mi AKP genel başkanı?

Meral Akşener neden eksik kalsın!

****

Şunun bir kez daha altını çizeyim, seçimin iki kaybettireni var. Biri kendini aday olarak dayatan Kemal Kılıçdaroğlu, ötekisi hakaretler savurarak masadan kalkan Meral Akşener…

Özeleştiri yaptı mı?

Hayır!

Peki yeni bir şey önerdi mi?

O da yok.

Ülkenin kurtuluşu için masa kurması gereken İYİ Parti Lideri Akşener, masayı dağıttı ama ne yapacağını, bundan sonra hangi yolu izleyeceğini de söylemedi.

****

Bu yazının dipnotu: Seçimlerde İYİ Parti sandıkların ancak çok az bir kısmında vardı. İYİ Parti’nin bir medyası yok. Kurumsal kimlik henüz oluşmamış. Buna rağmen nedir bu afra-tafra anlaşılır gibi değil!

TEŞEKKÜRLER

Babam Kemal Baysal’ın vefatı nedeniyle arayan, soran, başsağlığı dileyen dostlara teşekkür ediyorum. Bazı telefonlara yanıt veremedim, kusuruma bakmasınlar. Cenaze Aydın’dan kalktığı için hiçbir çağrı yapmadım. Babamı son 40 yıldır yaşadığı Aydın topraklarına emanet ettim.

Rize-İkizdere-Kirazlı köyünde doğdum. Çocukluğum ve ilk gençliğim köyde geçti. Televizyonun olmadığı, elektriğin henüz köyümüze ulaşmadığı bir yerde yaşadım.

Mahrumiyet bölgesi, dağ köyü olmasına karşın kitaplarla tanışmama babam neden oldu.

1943 doğumlu Kemal Baysal, 1 Temmuz doğum gününe az kala 80 yaşında gözlerini yaşama kapadı. Yattığı yer incinmesin, rahmet olsun. Kardeşlerimin, sevenlerinin başı sağolsun.