Silahla demokrasi yan yana olmaz

Türkiye’de siyasetin çıkmaz sokaklarından biridir HDP…
Demokratik bir ülkede, anayasal güvence altında olması gereken siyasal parti, hem kendi pratiği hem de ülkenin şoven ortamı nedeniyle adete cüzamlı muamelesine tabi tutuluyor.
Kendi pratiği derken “Türkiyelileşme” adı altında büyük laflar edilmesine karşın Türk halkının ortak değerlerine itibar edilmemesini kast ediyorum.
Dikkat edin, TBMM’de dört parti AKP, CHP, MHP, İYİ Parti pek çok konuda ortak bildiriye imza atarken, Türk milletinin yüzde 90’ının ortaklaştığı konularda bile HDP imza koymaktan kaçındı, kaçınmaya devam ediyor.

**

Sadece 2020 içinde meydana gelen olaylara ilişkin birkaç örnek vereyim.
28 Şubat günü İdlip’de alçak bir saldırı sonucunda 33 askerimiz şehit edilmiş, 32 askerimiz yaralanmıştı. Dört partinin imzaladığı bildiriyi HDP imzalamadı.

***

18 Temmuz 2020 tarihinde bu kez konu Doğu Akdeniz’di.
“Doğu Akdeniz Bizler Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde grubu bulunan siyasi partiler olarak Doğu Akdeniz bölgesi hidrokarbon kaynaklarının paylaşımı konusunda, bir oldu-bittiye getirerek Kıbrıs Türk’ünün ve Türkiye Cumhuriyeti’nin uluslararası hukuk temelindeki meşru hak ve çıkarlarını görmezlikten gelme, yok sayma, hesaba katmama yönündeki tüm girişimleri, hesapları şiddetle telin ediyor, bu yönde siyaset yürüten çevrelerin politikalarına her hal ve şartta karşı olduğumuzu en açık ifade ile ortaya koyuyoruz” şeklindeki TBMM bildirisinde yine HDP’nin imzası yoktu.

**

En son 28 Eylül tarihinde Azerbaycan konusunda TBMM ortak bildiri yayınlandı:
“Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak Ermenistan silahlı kuvvetlerinin bu defa 28 Eylül 2020 tarihinde Yukarı Karabağ cephe hattında ateşkesi ve uluslararası hukuku ihlal ederek ağır silahlar kullanmak suretiyle Azerbaycan mevzilerini ve sivil yerleşim yerlerini hedef alan saldırılarını en güçlü şekilde kınıyoruz.”
Ayhan Bilgen’in “Tersine Türkiyelileşme” dediği bu olsa gerek…

**

Böylesine aykırı bir politik duruşa sahip olununca, Türk halkının büyük çoğunluğunu “Kürt sorununa” ikna etmek de mümkün olmuyor.
Hatta tersine radikal söylemler, ayrılıkçı tutumlar halkın büyük çoğunluğunu Türk milliyetçiliği tarafına doğru itiyor.

***

Bugüne kadar HDP’nin Türkiye’nin sorunlarını dile getiren, onu ön plana çıkaran kaç eylemine tanık oldunuz?
Bakın bu konuda HDP’de milletvekilliği da yapmış olan Altan Tan ne diyor:
“Önce Türkiye partisi tanımı yapalım. Türkiye partisi demek, Türkiye’nin eğitim sorunuyla, sağlık, ekonomi, dış politika, kalkınma sorunlarıyla, İslami sorunlarla, hulasa Türkiye toplumunu ilgilendiren bütün sorunlarla ilgili çözümleri olan parti demek. HDP bunu yapamadı.”

**

HDP yöneticileri oturup düşünmeli neden pin-pon topu gibi bir o yandan vuruyorlar, bir bu yandan…
Neden hiçbir parti açıktan ittifaka yanaşamıyor?
CHP yöneticileri Ali Babacan, Ahmet Davutoğlu’nu bile ittifaka katmak için çaba gösterirken, HDP’yle açıktan işbirliği yapmaktan neden kaçınmak zorunda kalıyorlar?
PKK’nın bazı şiddet eylemlerini kınamak Türkiyelileşmek için yeterli olabilir mi?
HDP yöneticileri, Altan Tan’ın söylediğini kulaklarına küpe yapması lazım:
“Silahla demokrasi yan yana olmaz!”

***

Bu yazının dipnotu: Haksızlık etmek istemem 15 Temmuz gecesi yayınlanan bildiride, şimdi içerde olan HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, MHP Lideri Devlet Bahçeli, TBMM Başkanı İsmail Kahraman, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile AK Parti Genel Başkanı Binali Yıldırım’ın imzaları vardı. Bir de 2020 Ocak ayında Kudüs’ün statüsünün değişimiyle ilgili bildiriye imza koydu HDP…

Önceki ve Sonraki Yazılar